14. Hukuk Dairesi 2016/17332 E. , 2020/4174 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davaya konu 35 ada 8 ve 92 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep edilmiştir.
Davalılardan ... vekili, taşınmazların tarım arazisi olduğunu bu nedenle satışlarına karar verilemeyeceğinden öncelikle davanın reddini aksi halde ehil mirasçılığa göre bu taşınmazların mirasçılara payları oranında adlarına tescilini, satışa karar verilecekse de satışın mirasçılar arasında yapılması gerektiğini belirtmiş; davalılardan ... vekili, taşınmazlar üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksimini aksi halde satışını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkiinde kain 35 ada 8 ve 92 numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazlar üzerindeki müşterek mülkiyete ilişkin ortaklığın satış suretiyle giderilmesine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, 30.09.2016 tarihli ek kararla adı geçen davalı vekilinin temyiz başvurusu süresinde olmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 432-426-f. maddesi gereğince temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalılardan ... vekili, ek kararı temyiz etmiştir.
1) Gerekçeli kararın, adı geçen davalı vekiline 02.09.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, hükmün, davalı vekilince 17.09.2016 tarihinde temyiz edilmiş olduğu, temyiz süresinin son gününün 10.09.2016 tarihine denk gelmesine rağmen bu tarih ile ertesi günün haftasonuna isabet ettiği, 12.09.2016 ila 16.09.2016 tarihlerinin de kurban bayramına denk geldiği, kurban bayramı sonrası 17.09.2016 ve 18.09.2016 tarihlerinin de haftasonuna isabet ettiği sabit olduğundan temyiz süresinin son gününün 19.09.2016 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmesi gerekirken temyiz isteminin reddine dair verilen 30.09.2016 günlü, 2015/347 Esas ve 2016/148 Karar sayılı ek kararının kaldırılarak davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2) Somut olaya gelince, davaya konu 35 ada 8 ve 92 parsel sayılı taşınmazlara ait dosyada bulunan tapu kayıtlarında her iki taşınmaz üzerinde 18.11.1982 tarihli intifa hakkı bulunan... kızı ... ...’ya husumet yöneltilmeden ve UYAP sistemindeki Tapu Kadastro Bilgi Sisteminden temin edilen taşınmazlara dair tapu kayıtlarında payı bulunan Saygı Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., ... ve ... isimlerindeki paydaşlar taraf kılınmadan hüküm kurulması doğru değildir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 Sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu taşınmazlarda intifa hakkı bulunan... kızı ... ...’ya husumet yöneltilmeli, UYAP sistemindeki Tapu Kadastro Bilgi Sisteminden temin edilen taşınmazlara dair tapu kayıtlarında payı bulunan Saygı Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., ... ve ... isimlerindeki paydaşların davaya dahil edilerek savunmaları alınmalı, varsa delilleri toplanmalı ve tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm vermek olmalıdır.
Tüm bu hususlar gözardı edilerek mahkemece esas hakkında karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılardan ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 29.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.