Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17485
Karar No: 2018/2495
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17485 Esas 2018/2495 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki bir menfi tespit ve istirdat davası sonucunda, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye göre çeklerin ciro edilemeyeceği belirlendi. Davalı, sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediğini ispat edemediği için davacıya 109.993,93 TL borcu olmadığının tespitine karar verildi. Ayrıca, davacının takibe konu olan çek nedeniyle borçlu olmadığı sabit olmakla, 51.109 TL’nin birleşen davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesi hükmedildi. Ancak, davalının iyi niyetli hamil olduğuna dair dosyada delil bulunmadığından, dava konu çek nedeniyle hüküm BOZULDU. Kararda bahsi geçen kanun maddesi 6102 sayılı yasanın 687. maddesidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/17485 E.  ,  2018/2495 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen dosya davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Asıl davada davacı vekili, davalı ile akdedilen fason yıkama sözleşmesi gereğince ciro edilmemek üzere davacının davalıya avans olarak dört adet çek verdiğini, davalının sözleşme gereğince üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını, sözleşmenin kararlaştırılan tarihte hükümsüzlüğü nedeniyle taraflar arasında hesap mutabakatı yapıldığını ancak davalının belirlenen bedeli de ödemekten kaçındığını ileri sürerek davacının davalıya sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin aynen iadesine, iade edilemezse bedellerinin temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, yazılı olarak fason yıkama sözleşmesi yapmadıklarını, davalının sözlü anlaşma gereğince üstlendiği işleri yerine getirdiğini, sonrasında davacının talebiyle yapılan ek işler nedeniyle doğan alacağa ilişkin olarak davalının fiyat farkı faturaları düzenleyerek davacıya gönderdiğini ancak davacının kabul etmediğini, hesap mutabakatı da yapmadıklarını,davacının çekin avans olarak verildiğini yazılı delille ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalının davacı aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, ancak takip konusu çekin davacının sözleşme gereğince avans olarak dava dışı şirkete verdiği çeklerden olduğunu, sözleşmede çekin ciro edilemeyeceğine yönelik hüküm olmasına rağmen kötü niyetli olarak davalıya ciro edildiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasına, haciz ve muhafaza altına alınan davacının kasasında bulunan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbire, takip konusu çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, çekin iadesine, aynen iadesi mümkün değilse çek bedelinin faizi ile birlikte tahsiline ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davalının iyi niyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.



    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre dava konusu çeklerin ciro edilemeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacının ticari defterlerine çeklerin avans olarak kaydedildiği, davalının sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirdiğini ispat edemediği, mutabakat metnine göre davacının 159.993,23 TL avans iadesi alacağı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davacının 109.993,93 TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında çeklerden biri ödenmiş olup dava bu çek yönünden istirdat davasına dönüştüğünden ödeme tutarı olan 50.000 TL’nin asıl davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava da davacının takibe konu olan çek nedeniyle borçlu olmadığı sabit olmakla icra dosyasına çek bedeli ödenmiş olduğundan birleşen davanın kabulü ile 51.109 TL’nin birleşen davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalı ... vekilinin temyiz istemi birleşen davaya ilişkin olup, davaya konu çek de davalı hamil konumundadır. 6102 sayılı yasanın 687. maddesi hükmü gereğince poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Somut olayda davalı iyi niyetli 3. kişi olup senedi iktisap ederken kötü niyetli olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmamaktadır. Mahkemece söz konusu madde hükmü değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden birleşen dosya davalısına iadesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi