Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17490 Esas 2018/2494 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17490
Karar No: 2018/2494
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17490 Esas 2018/2494 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalının kendilerine borçlu olduğuna dair kambiyo takibi başlattığını ancak borç senetlerinin sahte olduğunu ve kendilerinin borçlu olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda senetlerin malen kayıtlı olmasına rağmen alışveriş yapılmadığı ve davalının lehe delil teşkil edecek davacının ticari defterlerinde senetlerin veya malın kaydının bulunmadığı gerekçesiyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti hükmetmiştir. Ancak davacının senedi avalist olarak imzalaması nedeniyle, TTK'nın 702/2. maddesi uyarınca borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
TTK'nın 702/2. maddesine göre, aval veren kişi borç şekle ait noksanlıktan başka sebeple batıl olsa da, borçtan sorumlu olur.
19. Hukuk Dairesi         2016/17490 E.  ,  2018/2494 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalının davacılar aleyhine kambiyo takibi başlattığını, ancak takip konusu bedelsiz senetlerin ilk halinde keşide yeri olmadığını ve ayrıca tahrifat yapılarak davacı şirketin borçlu hale getirildiğini, senetlerde malen kaydı olmasına rağmen mal alım satımı olmadığını ileri sürerek davacının takip konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalı adına kayıtlı taşınmazın davacı ...’nun belirlediği kişiye satışının yapıldığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre satış bedelinin davacılar tarafından ödenmesi taahhüdüyle dava konusu senetlerin tanzim edildiğini, davacı vadesinde senetleri ödemeyince talepleri üzerine davacı şirketin kaşesi basılmak suretiyle aval verildiğini belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip konusu senetler malen kayıtlı olup davalı senede konu alışveriş karşılığı malları davacıya teslim etmiş olduğunu yazılı delille ispat edemediği, lehe delil teşkil eden davacı şirketin ticari defterlerinde senetlerin ve senede karşılık teslim edilmiş malların kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyetli olduğu ispat edilmediğinden davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu bononun ihdas nedeni olarak malen kaydı bulunmaktadır. Bu durumda malın teslim edilmediğinin ancak davacı keşideci tarafından yazılı delille ispatı mümkündür. Davalı senedi talil etmediğine göre bu konudaki ispat yükü davacıya ait olup, mahkemenin ispat yükünde yanılgıya düşerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dava konusu bonoda davacı ....... bonoyu avalist olarak imzalamış olması nedeniyle TTK"nın 702/2. maddesi hükmü uyarınca aval veren kişi borç şekle ait noksanlıktan başka sebeple batıl olsa da, borçtan sorumlu olması nedeniyle bu davacı tarafından açılan davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.





    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.