17. Ceza Dairesi 2015/382 E. , 2015/3759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hükümlü ..."un temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükümlü ... hakkında kurulan 09.05.2003 gün ve 2003/323 Karar sayılı önceki hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 günlü, 2007/125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi, adı geçen hükümlü hakkındaki temyiz edilmeksizin kesinleşen ilk hüküm ancak, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez.
Hükümlü hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra, aynı dosyada yargılanan sanıklar ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay Ceza Dairesi tarafından bu iki sanık hakkındaki hükümelerin bozulması üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan ..."un tekrar yargılama sürecine dahil edilerek, ikinci hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak ilk hükmü temyiz etmeyen hükümlünün sonraki hükmü de temyiz etme hakkı bulunmadığından, kurulan bu ikinci hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.
Bu nedenlerle, ... hakkında yeniden kurulan 01.03.2007 tarihli ikinci hükme yönelik, hükümlünün temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesine göre, gereğinin takdiri yönünden, mahkemesine gönderilmesi için dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2- Sanık ... hakkında müştekiler ..., ... ve Hakana Bahçıvan"a yönelik suç eşyasının bilerek satın alınması, sanık ... hakkında müşteki ..."a karşı hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık ... "ye Tebligat Kanunu"nun 28. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle dilekçenin verildiği tarih öğrenme tarihi ve buna bağlı olarak temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık ..."nin eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 492/1 ve sanık ..."ın eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 512, 102/4 ve 104/2. maddelerine göre öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 26.11.2001 ve 27.11.2001 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
3-Sanık ... hakkında müştekiler ..., ..., ... ..., ... ve ..."ya yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Müştekiler ... ve ..."e karşı eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1 ve 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143 maddelerine uyduğunun gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, aynı gerekçeyle zamanaşımı henüz dolmadığından tebliğnamedeki düşme isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Müştekiler ..., ... ... ve ..."ya karşı kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması ,
b) Her bir sanığın sarfına sebebiyet verdiği yargılama giderinin sanıklardan ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinin de paylarına düşen miktarda eşit olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken 5271 sayılı CMK"nın 326/2 maddesine aykırı olarak müteselsilen tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümlerden "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına" ve "yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına" ilişkin bölümler çıkarılarak, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüme “TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına”, yargılama giderleriyle ilgili bölüme ""sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Müşteki ..."a ait aracın sanığın yer göstermesi sonucunda bulunarak müştekiye iade edilmiş olması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 168/1 maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın yakalandıktan sonra kolluk görevlilerine müşteki ..."na ait aracı bıraktığı yeri göstermek suretiyle kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında; müştekiye kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
d) Sanığın adli sicil kaydında yer alan erteli mahkumiyetin aynen infazına ilişkin mahal mahkemesine ihbarda bulunmakla yetinilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi