Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/11436
Karar No: 2008/4559

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/11436 Esas 2008/4559 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/11436 E.  ,  2008/4559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FATSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/03/2007
    NUMARASI : 2003/368-2007/97

    Taraflar arasında görülen davada;                                                                                                  
    Davacılar, ıslah ettikleri davada, kayden paydaş oldukları 7 parsel sayılı taşınmazın  2981 Sayılı Yasanın 10/b uygulaması sırasında bir bölümünün davalı adına tespit edilen 9 parsel içinde  kaldığını, 9 parselin kalan bölümünün de öncesinde kök miras bırakanlarına ait olduğunu ileri sürerek, tapu iptal, tescil elatmanın ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, çekişmeli 9 parsel sayılı taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
     Karar,  davacılar  müdahil davacılar  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 8.4.2008  Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat  B.Y. ile  temyiz edilen vekili Avukat A.Ç.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                            -KARAR-
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan deillerden 2981-3290 Sayılı Yasanın 10/b maddesi uygulaması ile 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların 27.12.1993 tarihinde bir kısım davacılar adına paylı mülkiyet üzere, 9 parselin davalı M. E.adına 6.12.1993 tarihinde ayrı ayrı görülen davalılar sonucu hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar, başlangıçta 6 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalması gereken 25 m2 lik bölümün uygulama sırasında davalıya ait 9 parsel içinde bırakıldığını ileri sürerek, iptal tescil isteğinde bulunmuşlar yargılama aşamasında da eksikliğin 6 parselde değil 7 parselde olduğunu bildirmek suretiyle taleplerini ıslah etmişlerdir.
    Mahkemece, anılan istek yönünden ıslah tarihi gözetilerek 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen sürenin dolduğu gerekçesiyle dava reddedilmişse de, esasen her iki isteğinde 9 parsele yönelik olduğu, 9 parseldeki bir kısım yerin 7 parsel sayılı taşınmaz kapsamında olması gerektiği iddiasında parsel numarasının 6 olarak  yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklanmakta olduğu, sonuca etkili olmayacağı da açıktır.                                                                   
    Bu nedenle, eldeki davanın açılışı bakımından 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen sürenin dolduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Öte yandan, 9 parselde kalan diğer bölümün  davacıların miras bırakanına ait olduğu  iddiasına yönelik istek bakımından da hükme yeterli bir  araştırma yapılmış değildir.
    Öncelikle, davacılara çekişmeli yerin hangi sebeple murislerine ait olduğu hususunun açıklattırılması, tapuya dayanmaları halinde, davalının ibraz  ettiği tapu kaydı ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Esasen, kadastro tutanaklarının edinme sütununda belirtilen zilliyetlik ve harici taksim olgusu yönünden de araştırma yapılmasında zorunluluk vardır.
    Bilindiği üzere;  harita ve krokisi  bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi,gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması,doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi,ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,böylece yanların dayandığı,usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan,dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması,komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
    Tarafların dayandıkları kayıtlar, aynı tapudan ayrılmış ifraz tapuları ise yöntemince  önce asıl tapunun kapsamının saptanması, sonra ifraz edilen tapuların yerlerinin bu kapsamda bulunması zorunludur. Ayırma (ifraz) haritaya dayanmamakla birlikte kayıtta sınırlar gösterilmek suretiyle belirtilmiş ise bu sınırların yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle saptanması süre gelen zilliyetlik durumlarından yararlanılması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar biçimde hükme yeterli bir araştırma yapılması daha önce 6-7-9 parsel sayılı taşınmazların hükmen tesciline ilişkin ( 91/76-96/155 karar sayılı ve 91/58-92/234 sayılı) dava dosyalarındaki delillerinde değerlendirilmek suretiyle her iki istek yönünden de davanın süresinde olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,  8.4.2008  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi