Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar,miras bırakanları İ.’in,maliki olduğu 48 parsel sayılı taşınmazını, mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile tek oğlu olan dava dışı G.’ı yararlandırmak üzere kayınvalidesi olan davalıya temlik ettiğini ileri sürerek,payları oranında tapu iptali ve tescil istemişlerdir
Davalı,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,muvazaanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar,davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 48 parsel ile dava dışı 555 parsel sayılı taşınmaz,davacıların miras bırakanı İbrahim adına kayıtlı iken 14.2.2002 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Davacılar,yapılan bu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
Mahkemece,davada dayanılan hukuki sebebe ilişkin ilkeler ortaya konulduktan sonra,somut olay tahlili yapılarak,davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa,miras bırakan zengin ve varlıklı bir kişi olup,mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı,taşınmaz satıldığı halde ölünceye kadar miras bırakan tarafından kullanıldığı,ölümünden sonra da miras bırakanın oğlu,aynı zamanda davalının damadı olan G..."ın tasarruf ettiği,davalının komşu köyden olup,taşınmazı edinmesine rağmen bir gün dahi taşınmazda tasarruf etmediği,akit tarihindeki değer ile keşfen saptanan değer arasında aşırı fark bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
O halde,değinilen bu olgular gözetildiğinde,miras bırakanın davalıya yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmelidir.Esasen mahkemece ilkeler doğru olarak belirlenmekle beraber somut olgularla birlikte değerlendirilmesinde hataya düşüldüğü açıktır.
Hal böyle olunca,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle,H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,7.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.