6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14911 Esas 2017/11729 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14911
Karar No: 2017/11729
Karar Tarihi: 27.12.2017

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14911 Esas 2017/11729 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel Mahkeme, 6831 sayılı Orman Kanuna aykırılık suçunu işlediği gerekçesiyle sanığı mahkum etti. Ancak, yapılan incelemeler sonucunda suça konu yerin orman sınırları dışında olduğu ve sanığın mahkumiyet kararı verilmesinin yerinde olmadığı tespit edildi. Ayrıca, davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı bulundu. Karar, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nın 321. maddesi uyarınca bozuldu ve yeniden yargılanması için dosya mahkemeye gönderildi.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 112, 113 ve 114. maddeleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 365/2. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2016/14911 E.  ,  2017/11729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen ve orman mühendisi bilirkişilerinin müşterek düzenledikleri raporuna göre, dava konusu alanın çevre orman ile bütünlük teşkil etse de, orman sayılmayan alan içinde kaldığının belirtilmesi, 1947 yılında kesinleşen orman tahdidi ile 1987 yılında kesinleşen 2/B çalışmalarında orman sınırları dışında bulunması, 1983-1984 yıllarında yapılan arazi kadastrosu çalışmalarına göre de suça konu yerin 6097 m² kısmının tapuda tarla vasfı ile maliye hazinesi adına kayıtlı 437 numaralı parselde, 588 m² kısmının da tapuda yine maliye hazinesi adına çalılık vasfıyla kayıtlı 2044 numaralı parselde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmesi yerine, yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
    Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen tesis değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.