9. Hukuk Dairesi 2010/9179 E. , 2010/9655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı ve karşı davalı, cezai şart alacağının ödetilmesine, davalı karşı
davacı ise, kıdem tazminatı ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, asıl davanın hüküm kurulmasına yer olmadığına karar
vermiş, karşı davayı kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve karşı davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemeler tarafından verilen kararlarda tarafların gösterilmesi, iddia ve savunmaların özetlenmesi, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması ret ve üstün tutma sebeplerinin açıklanması zorunludur. Kararın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 388 ve 389. Maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve
1.Kararı veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve tutanak kâtibinin ad ve soyadları ve sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa kararın hangi sıfatla verildiği,
2.Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri,
3.İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep,
4.Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi,
5.Kararın verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve tutanak kâtibinin imzaları, yönündeki hükümlerin kararın yazımında dikkate alınması gerekir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Aynı kural HUMK. nun 389.maddesinde de tekrarlanmıştır. Keza HUMK. nun 381.maddesi (kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur). Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal,
yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşılmasını engeller, Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.(Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı)
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı- karşı davalı üniversitenin ihbar tazminatı isteğinin taleple bağlı kalınarak bozma öncesi alınan bilirkişi raporuna itibarla kabulüne karar verilmiş, diğer taleplerle ilgili hükmün bozma dışı kalarak kesinleştiği gerekçesi ile dava konusu diğer talepler bakımından yeniden hüküm kurulmamıştır.
Dairemizin 01.10.2009 gün ve 2008/5688E. 2009/24882 K sayılı bozma ilamında davacı- karşı davalı işverenin terditli olarak ihbar tazminatı istediği halde ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken işverenin söz konusu talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeni ile bozulmasına karar verilmiştir. Bu durumda asıl dava ile birleştirilen davada davacı-karşı davalının ihbar tazminatı dışındaki is teklere ilişkin kısımların açıkça onandığı belirtilmediğinden bozma dışında kalan hüküm fıkrasının kesinleştiğinden söz edilemez. Mahkemece tüm talepler karşılanacak şekilde yeniden infaza elverişli hüküm kurulması ve oluşturulan hükme göre yargılama giderlerinin değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.