14. Hukuk Dairesi 2019/2995 E. , 2020/4168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/05/2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30/04/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının davalılarla yaptığı 22.09.2011 tarihli adi yazılı sözleşmeyle müvekkiline ait 301 ada 7 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 1 numaralı bağımsız bölümle davalılara ait 2795 parsel sayılı taşınmazın takası konusunda anlaştıklarını ve sözleşmede taşınmazın devredilmemesi halinde 140.000 GBP ev bedeliyle 30.000 GBP cayma tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin kendisine ait taşınmazı davalılara devrettiğini ancak davalıların dava konusu 2795 parsel sayılı taşınmazı müvekkiline devretmediğini belirterek dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline, mümkün olmaması halinde 170.000 GBP’nin aynen veya karar tarihindeki kur üzerinden müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.12.2018 günlü 2016/10115 Esas, 2018/8882 Karar sayılı ilamı ile ".... davalılar ... ’ın adreslerinin tespit edilemediği gerekçesiyle dava dilekçesi Tebligat Kanununun 28. maddesine göre ilanen tebliğ edilmişse de, adı geçen davalıların davacı tarafça bildirilen “...s” adresine tebligat yapılmadan, adres araştırılması yaptırılmadan, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere aykırı yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, adı geçen davalılara yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip taraf teşkilinin tamamlanması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nin 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Dairemizin bozma kararı sonrası davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacı ile davalı ... arasında İngilizce yapılan 30.05.2011 tarihli sözleşmede davalının davacıya satış bedelini ödediğinin belli olduğunu, 22.09.2011 tarihli Türkçe sözleşmenin takas sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye dayalı olarak devrin gerçekleşmediğini, davalılardan ... 19.09.2011 tarihinde davacının vekili sıfatıyla 301 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 numaralı bağımsız bölümü dava dışı ... temlik ettiğini, davacının taşınmazı sözleşmeden önce temlik edilmiş olduğundan 22.09.2011 tarihli sözleşmede hukuki ve fiili imkansızlık bulunduğunu, bozma öncesi kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, geçersiz sözleşmeden dolayı tapu iptali ve tescil ile rayiç değer talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında imzalanan 22.09.2011 tarihli "tapulu gayrimenkul satış sözleşmesi" başlıklı adi yazılı sözleşmede davalıların satıcı; davacının ise alıcı olarak isimlendirildiği, satıcılara ait 2795 parsel sayılı taşınmaz ile alıcıya ait 301 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 numaralı bağımsız bölümün takası konusunda anlaşıldığı, alıcıya ait 1 numaralı bağımsız bölümün tapudan satıcılara devrinin gerçekleştiği, taşınmazların değeri arasındaki fark olduğu belirtilen 40.000 GBP "nin alıcıya ödendiği, satıcılara ait 2795 parsel sayılı taşınmazın hukuki engeli bulunduğundan alıcıya devrin gerçekleştirilemediği, satıcıların alıcıya tapu devrinin yapamamaları halinde alıcıya 140.000 GBP ödeme yapacakları, hukuki sorunun çözümünün satıcılara ait olduğu, satıcılar kendi rızaları ile devir işlemini gerçekleştirmez ise 30.000 GBP cayma tazminatı ödeyecekleri kararlaştırılmıştır. Taraflar 07.12.2010 tarihli 12754 ve 12755 yevmiye sayılı vekaletnameler ile birbirlerine sözleşmede belirtilen taşınmazların satış yetkisini vermişlerdir. Davalılardan Denise davacıya ait 1 numaralı bağımsız bölümü 19.09.2011 tarihli resmi senet ile dava dışı Belgin"e vekil sıfatıyla temlik etmiştir. Davalı Denise, davacıyı 02.03.2012 tarihinde vekillikten azletmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamında bulunan 30.05.2011 tarihli İngilizce olarak yazılı davacı ile davalı Denise tarafından imzalanmış olan sözleşme usulüne uygun olarak Türkçeye tercüme ettirilmeden 22.09.2011 tarihli 2. sözleşme içeriğine göre hüküm tesis edilmiştir. Birinci sözleşmenin yabancı dilde olduğu ve tercüme edilmediği için taraflar arasındaki hukuki ilişki eksiksiz olarak saptanamaz.
Bu durumda mahkemece, 1. sözleşme Türkçeye tercüme ettirilerek taraflar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi ve davacının talebi hakkında dosyadaki tüm deliller dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.