7. Hukuk Dairesi 2015/5218 E. , 2016/6009 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, davalı işyerinde 01.04.1997 tarihinde gazeteci olarak çalışmaya başladığını, daha sonra yazı işleri müdürü olarak çalışmasına devam ettiğini, en son aylık net 1.750,00 TL ücretle çalıştığını, sigorta primlerinin eksik yatırılması, resmi bayram ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmaması nedenleriyle iş akdini feshettiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, ikramiye ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının 01.04.1997 günü başlayıp 30.11.1999 günü askere gideceği için kıdem tazminatını alarak ayrıldığını, dönünce 19.07.2000 de başlayıp 11.02.2002 de istifa ederek ayrıldığını, iş bulamayınca 20.02.2002"de yeniden başlayıp 22.02.2010 günü haklı nedenlere dayanmaksızın iş akdini feshettiğini, en son aylık ücretinin 1.000,00 TL olduğunu, herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının bayram, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacakları bulunduğundan iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ne kadar ücret aldığı, yıllık izin ücretini hak edip etmediği ve kıdem tazminatına uygulanacak faizin türü noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı tarafından haftalık yayınlanan gazetede yazı işleri müdürü olarak çalıştığı tartışmasızdır. Davacı 1.750,00 TL net ücret aldığını ileri sürerken, davalı 1.000,00 TL net ücret aldığını savunmuştur. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasında aynı ilde yayınlanan gazetelerde çalışan yazı işleri müdürlerinin aldığı ücretler sorulmuş, gelen cevaplarda davacının aldığını iddia ettiği ücrete yakın bir miktar bildirilmemiştir. Davacı tanıklarının ifadeleri de davacının iddiasını desteklememiştir. Bu durumda davacının aldığını ileri sürdüğü 1.750,00 TL net ücret ne tanık ifadeleri ne de emsal ücret araştırması ile kanıtlanamadığından davacının ücretinin 1.000,00 TL net olduğu kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde yapılan hesaplamaya değer verilerek karar verilmesi isabetsizdir.
3- 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 29. maddesine göre “Gazeteciye bu Kanunun 21 inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun üç katı kadar idarî para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, iki kat olarak ödenir.” Kanunun 21. maddesinde meslekteki kıdemine göre kullanacağı izin süresi belirtilirken son fıkrasında “izin hakkından feragat edilemeyeceği” açıkça vurgulanmıştır. 29. maddenin gazeteci çalışırken uygulanması gereken bir yaptırımı düzenlediği, çalışırken izin vermeyen veya izin verdiği halde izin ücreti ödemeyen işveren hakkında uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Dairemizin kararlılık kazanan dönem ücreti üzerinden ödenmesi gereken izin ücreti, bu kullandırılmayan veya kullandırılmasına rağmen ücreti ödenmeyen ücrettir. Ancak bunun için gazetecinin çalışırken talep etmesine rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmediğini iddia etmesi gerekir. Çalışırken bu yönde talebi olmayan gazetecinin, fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti, 21. maddedeki sürelerle sınırlıdır. Başka bir anlatımla fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 29. madde gereği 2 kat hesaplanamaz.
Dosya içeriğine göre davacı çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasına rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmesine rağmen ücretinin ödenmediğini iddia etmiş değildir. Bu nedenle 21. maddeye göre kullanılmayan izinlerin, 29. madde uyarınca iki katı alınarak, Dairemiz emsal uygulamasına aykırı olarak son ücret üzerinden hesaplanması hatalıdır. Davacı iş sözleşmesinin feshinden sonra kullandırılmayan yıllık ücretli izinleri karşılığı ücret alacağını talep ettiğine göre, gazetecinin yıllık izninin belirlenmesinde mesleki kıdeminin sıfırlanması durumunun sözkonusu olmadığı dikkate alınarak 21. madde uyarınca işe başladığı tarihten itibaren kullandırılmayan toplam izin süresi, 29. madde uygulanmadan son ücret üzerinden hesaplanmalıdır.
4- Basın İş Kanununda fesih tarihinden itibaren faiz ödeneceği ve bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedileceği yönünde bir düzenleme yer almamıştır. Gazetecinin kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi doğru olmaz. İşverenin temerrüde düşürüldüğü tarih ya da dava tarihinden itibaren yasal faize karar verilmelidir.Mahkemece hükmedilen kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi hatalıdır.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.