4. Ceza Dairesi 2020/25971 E. , 2021/7016 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1.cümle, 125/1, 43/1 ve 43/2. maddeleri gereğince 2 kez 6 ay 7 gün hapis ve 2 kez 2.500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/09/2012 tarihli ve 2011/298 esas, 2012/1314 sayılı kararının 14/01/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 28/01/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanarak, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1.cümle, 125/1, 43/1 ve 43/2. maddeleri uyarınca 2 kez 6 ay 7 gün hapis ve 2 kez 2.500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/154 esas, 2019/646 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02/10/2020 gün ve 2020/85781 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanığın her iki katılana yönelik hakaretlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, aynı sözle gerçekleştiği nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret ve tek bir tehdit fiillerini oluşturduğu anlaşılmakla, tek fiille birden çok katılana karşı tehdit ve tek fiille birden çok katılana karşı hakaret suçlarını işleyen sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/2. maddesinde düzenlenmiş bulunan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca arttırılarak ceza verilmesiyle yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, her iki katılana yönelik eylemlerinden hem anılan madde hükmünce arttırım yapılıp hem de fiilin bağımsız hakaret ve tehdit suçlarını oluşturduğu kabul edilerek ayrı ayrı iki cezaya hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Sanığın, katılan ..."a yönelik tehdit suçundan hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istemle ilgili olarak yapılan incelemede ;
Sanık hakkında Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarih, 2019/154 esas, 2019/646 karar sayılı kararıyla katılan ..."a yönelik tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, bu hükmün istinaf edilmediğinden bahisle Mahkemesince kesinleştirildiği, mahkumiyet hükmünün katılan ..."ın yokluğunda verilip gerekçeli kararın da katılanın en son bildirdiği adrese Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliğ çıkarılmadan, mernis adresine aynı Kanunun 21/2. maddesine göre tebliğinin geçersiz olduğu, dolayısı ile sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün usulüne uygun kesinleşmediği,
Böylelikle kanun yararına bozmaya konu edilebilecek kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sanığın, katılan ..."a yönelik hakaret, müşteki ..."a yönelik hakaret ve tehdit suçlarından hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin istemle ilgili olarak yapılan incelemede ;
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında katılan ... ve müşteki ...a yönelik hakaret suçundan iki kez kesin nitelikte adli para cezası, müşteki ...a yönelik tehdit suçundan hapis cezası verildiği, tehdit suçuna ilişkin kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Sanığın, 18/04/2011 tarihli mesajla müşteki ...a hakaret edip, 19/04/2011 tarihinde de katılanın evinin önüne gelip katılan ... ve müşteki ...a hakaret ettiği olayda, sanık hakkında temel ceza belirlendikten sonra TCK’nın 43/2 ve 43/1. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan iki kez mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sanığın, 19/04/2011 tarihinde farklı saatlerde müşteki ... ve katılan ..."ı tehdit ettiği olayda, sanık hakkında temel ceza belirlendikten sonra TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, tehdit suçundan müşteki ...a, anne ve babasına yönelik işlediğinden bahisle TCK"nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapılması hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1-Sanık ..."ın, katılan ..."a yönelik tehdit suçundan hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında, katılan ..."a yönelik hakaret, müşteki ..."a yönelik hakaret ve tehdit suçlarından, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/154 esas, 2019/646 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.