Zincirleme basit zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/5228 Esas 2020/11869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5228
Karar No: 2020/11869
Karar Tarihi: 08.07.2020

Zincirleme basit zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/5228 Esas 2020/11869 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahalli mahkeme, zincirleme basit zimmet suçundan sanığı mahkum etmiştir. Temyiz incelemesi sonrasında, güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı belirtilmiştir. Bu nedenle 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi uyarınca, uzlaştırma işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Ayrıca, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, yargılama sırasında suçun açık bir şekilde gösterilmediği ve CMK'nın 225. maddesine aykırı davranıldığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi iptal kararı nedeniyle TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 155/1. ve 7/2. maddeleri, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. ve 35. maddeleri, CMK'nın 253. ve 254. maddeleri.
5. Ceza Dairesi         2016/5228 E.  ,  2020/11869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme basit zimmet
    HÜKÜM : Eylemlerin zincirleme güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinde yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    TCK"nın 155/1. maddesi gereğince hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına da hükmedilmemesi,
    Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/03/1990 tarihli ve 1990/8-3-70; 09/10/2007 tarihli ve 2007/11-44-200 sayılı Kararlarında da vurgulandığı gibi bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesinin o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, buna karşılık sanık hakkında düzenlenen 13/10/2009 tarihli iddianamede isnat edilen suçun “zimmet” olarak gösterildiği, resmi belgede sahtecilik suçundan açılmış bir davanın bulunmadığı, zimmet suçunun da resmi belgede sahtecilik suçuna dönüşmeyeceği, ancak bu suçtan zamanaşımı süresi içerisinde her zaman dava açılmasının mümkün olduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle CMK"nın 225. maddesine aykırı davranılması,
    Kabule göre de;
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 08/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.