17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7149 Karar No: 2016/2151 Karar Tarihi: 23.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7149 Esas 2016/2151 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/7149 E. , 2016/2151 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Davacı vekili, dava dışı ......... adına kayıtlı ........... plakalı aracın kusurlu şekilde müvekkiline ait ......... plakalı araca çarptığını ve kaza tarihinde.......... plakalı aracın zorunlu trafik sigortası bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile 36.877,62 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kazaya sebep olan aracın zorunlu trafik sigortası bulunup bulunmadığının arşatırılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu ve dava tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 36.877,62 TL"nin (1.000 TL"sinin 09/02/2010 tarihinden itibaren 35,877,62 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilince 14/06/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile ıslah edilen miktar dahil olmak üzere toplam 35.877 TL yönünden dava tarihi faiz başlangıç tarihi olarak belirtilmiştir. Mahkemece, asıl dava ile talep edilen tazminat miktarı için dava tarihinden, ıslah ile artırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ıslah edilen bölüm bakımından da dava(temerrüt) tarihinden itibaren faize hükmedilmek gerekirken ıslah tarihinden faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki "...(1.000 TL"sinin 09/02/2010 tarihinden itibaren 35.877,62 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren)" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "09.02.2010 tarihinden itibaren" cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.