Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 42968 Ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalıların benzin istasyonu kurmak ve kiraya vermek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini , tecavüzlü yapının yıkılması ile 56.850.-YTL ecrimisilin davalılardan müteselsilen faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalılardan Bursa Gaz A.Ş husumet itirazında bulunarak diğer davalının kiracısı olduğunu, T.T.ve Y.A.Ş ise, elatma olgusunun imar değişikliği ile oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 1997 yılında yapılan imar değişikliği ile davacının davalı T.Tic. ve Y.. A.Ş. ile birlikte çekişmeli taşınmazda paydaş olduğu ,dolayısıyla paydaş T.Tic.ve Y..A.Ş’nin elatmasının önlenmesine ve yıkım istenemeyeceğinden buna ilişkin davanın reddine, davalı Bursa G.A.Ş nin diğer davalı ile kira sözleşmesi bulunmakla birlikte, 13.06.2002 tarihinde davacının ecrimisil için A.. A.Ş.ye( ünvan değişikliği ile Bursa Gaz A.Ş oldu )başvuruda bulunduğunu, dolayısıyla 1.7.2002 tarihinden itibaren kira istenebile- ceğinden, 22.764 YTL nin(Bursa Gaz A.Ş nin 1.7.2002 tarihinden itibaren sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi- yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu 42918 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 2436 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalı T.Tic. Ve Y.A.Ş adına kayıtlı iken 30.06.1997 tarihinde yapılan imar uygulaması ile davacı Yenimahalle Belediyesinin paydaş kılındığı, bu taşınmaz üzerinde daha önceden A. A.Ş adlı şirket tarafından 24.05.1973 tarihinde alınan ruhsatla benzin işletmesi kurulduğu,ve halen de B.G.A.Ş ismi ile faaliyetine devam ettiği, 01.12.2001 ve 3.2.2011 tarihlerini kapsayan kira akdi ile bu taşınmazın davalı B.G.A.Ş. ye diğer paydaş davalı Temel Tic.A.Ş tarafından tek taraflı olarak kiralandığı dosyadaki kira sözleşmesinden anlaşılmaktadır.
Davacı, davası ile pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan ve oluru alınmaksızın paydaşı olduğu taşınmazın kiralanmasının geçersiz olduğunu,dolayısıyla fuzuli işgalci olan davalı Bursa Gaz A.Ş.nin elatmasının önlenmesi,taşınmaz üzerindeki muhdesatın yıkımı ve diğer davalı ile birlikte 56.800.-YTL ecrimisilin yasal faziyle müteselsilen tahsilini istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatların imar uygulamasından önce yapıldığı ve taşınmazın mütemmim cüzü olduğu, gözetilmek suretiyle yıkım isteğinin reddine karar verilmesi kural olarak doğrudur.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine.
Ancak dava konusu taşınmazın öncesinin tam mülkiyet olarak T.Tic.A.Ş ‘ye ait olduğu,1997 yılında imar uygulamasına tabi tutulduğu,imar uygulaması sonucu davacı Belediye’nin de taşınmazda paydaş durumuna geldiği görülmektedir.
Bilindiği gibi Medeni Kanunun 691.maddesi ve 6.5.1955 tarih 12/ 18 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca önemli idari tasarruflardan sayılan bir taşınmazın kiraya verilmesinde pay ve paydaş çoğunluğunun aranması zorunludur. Somut olayda davalılar arasında yapılan kira sözleşmesinin bu koşulu içirmediği ve tek taraflı olarak davalı paydaş T.Tic.A.Ş. tarafından kiraya verildiği görülmektedir.
Bu tür bir sözleşmenin davacıyı bağlamayacağı açıktır. Diğer taraftan, yapılan kira sözleşmesine zımni veya alenen icazette verilmiş değildir.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesine de karar verilmesi gerekir.
Davalıların temyizine gelince, taşınmazın niteliği ve bilirkişilerce düzenlenen raporda 01.07.2002 tarihi ile 01.07.2003 tarihi için arsa ve binadan dolayı ecrimisil belirlenmiştir. 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesine göre şuyuulandırma sadece zemine ait olup üzerindeki yapıyı kapsamamaktadır. Bina ise imar uygulamasından önce taşınmazın tamamına malik olan diğer davalı T.T.A.Ş."ye aittir. Bu durumda, davacının sadece zeminden dolayı payı oranında ecrimisil isteyebileceği dikkate alınmaksızın, yapıdan dolayı da davacı yararına ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.
O halde, tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.