Esas No: 2016/20325
Karar No: 2020/5801
Karar Tarihi: 17.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/20325 Esas 2020/5801 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20325
Karar No : 2020/5801
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle tarh edilen 2010/7, 8, 9, 10, 11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen Maslak Vergi Dairesi mükellefi T.H. ... Met. Hırd. İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi ... Metal Hırd. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının incelenmesinden davacıya düzenledikleri faturaların sahte olduğunun ortaya konulamadığı, dolayısıyla yapılan cezalı tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava edilen işlemin yerinde ve hukuka uygun olduğu, temyiz konusu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Sözü edilen mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Maslak Vergi Dairesi mükellefi T.H. ... Met. Hırd. İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda özetle; 09/04/2010 tarihinden itibaren plastik inşaat malzeme imalatı faaliyeti konusu ile mükellefiyet tesis ettirdiği, 10/07/2012 tarihinden itibaren tasfiyeye girmesine karar verildiği, mükellefiyetinin 31/01/2013 tarihi itibariyle re'sen terk ettirildiği, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerini verdiği, ilgili yıllarda satışlarına nazaran çok az miktarlarda matrah bildirdiği ve söz konusu matrahlara istinaden tahakkuk eden kurumlar vergisini ödemediği, katma değer vergisi beyannamelerinde çok yüksek matrahlar bildirmiş olmasına rağmen çok daha az miktarlarda ödenecek katma değer vergisi tahakkuk ettiği, cüz'i vergi ödemesi yaptığı, Ocak 2013 döneminden itibaren hiç beyanname vermediği, 2010 dönemine ilişkin olarak Bs formlarına göre 24 farklı mükellefe 375 belge karşılığında 6.635.444,00 TL tutarında satış bildirmiş olmasına karşın Ba-Bs analiz tablosuna göre 2010 yılı için alışlarını Ba formu ile bildiren mükelleflerin 323 adet belge karşılığı 6.221.268,00 TL bildirdiği, 2011 yılına ilişkin Bs formlarına göre 2011 yılı için 170 farklı mükellefe 932 adet belge karşılığında toplam 16.359.949,00 TL tutarında satış bildirimi yapmış olduğu buna karşılık alışlarını Ba formu ile bildiren mükelleflerin 779 adet belge karşılığı 14.534.227,00 TL bildirim yaptığı, 2013 yılı Ba ve Bs bildiriminde bulunmadığı ve alış yapmış olduğu herhangi bir firma ya da tutar bilgisi bulunmamasına rağmen,12 farklı firmanın 62 adet belge karşılığında 1.094.724,00 TL tutarında alış yaptığını bildirdiği, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken toplam borcunun 102.024,08 TL olduğu, sadece 2010 dönemine ait defter tasdik ettirdiğine dair tasdik bilgi formuna rastlandığı, 09/04/2010 tarihinde işe başlaması nedeniyle 15/04/2010 tarihinde yapılan yoklamada, belirtilen adreste şirket yetkilileri ile görüşülemediği, 19/04/2010 tarihli yoklamada, mevcut adreste plastik inşaat malzemeleri imalatı işiyle iştigal ettiği, işyerinde 1 adet masa, 2 adet sandalye, 1 adet büro makinası, kırma makinası, su kulesi, kompresör ve muhtelif el aletlerinin olduğu, 17/01/2011 tarihli yoklama tutanağında, faaliyet konusunun plastik elektrik malzemeleri, boru, buat, kasa, dirsek imalatı ve metal profil, sac demir hırdavat malzemeleri toptan alım satımı olduğu, şirket merkezinin atölye imalathane olarak kurulduğu, 1 adet agromel (kasa dirsek yapma) makinası bulunduğu, şirketin merkez haricinde şube, depo ve ardiyesinin olmadığı, stok veya emtiası bulunmadığı, 24/01/2013 tarihinde yapılan yoklamada, ilgili adresi 2012 yılının Eylül ayı itibariyle terk ettiği, faaliyetine devam edip etmediği ve yeni adresinin bilinmediği hususunun söz konusu adreste bulunan firmaca ifade edildiği, 20/05/2013 tarihli yoklamada, söz konusu adresin sürekli kapalı olduğu, kimler tarafından kullanıldığının bilinmediği, tanınmadığı, yoklama anında ilgili yerin kapalı olduğunun tespit edildiği, 2011 yılından sonra kurumlar vergisi beyannamesi, Ocak 2013 döneminden sonra katma değer vergisi beyannamesi, 2012 yılının ilk dönemi sonrası için geçici vergi beyannamesi, 2012 yılı Mayıs döneminden sonrası için ise muhtasar beyanname vermediği, daha önce başka bir inceleme elemanı tarafından tebliğ edilen defter ve belge isteme yazısına rağmen defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği şeklinde saptamalara yer verilmiştir.
Yukarıda yer vergilen tespitlerden hareketle, alış belgelerinin çok büyük çoğunluğunun sahte faturalardan oluşması, yapılan yoklamalarda tespit edilen ticari kapasitesi ile beyan ettiği ciroların açıkça uyumsuzluk arz etmesi, defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, defter ve belge isteme yazısının tebliğ edildiği aydan sonraki dönemlerden itibaren katma değer vergisi matrahlarının sıfırlanması hususları birlikte değerlendirildiğinde, bahsi geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir muamele karşılığı düzenlenmediği sonucuna varılmıştır.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi ... Metal Hırd. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ... tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda ise özetle; hırdavat ve el aletleri toptan satışı faaliyetinde bulunmak üzere 29/05/2009 tarihinde ... ile ... ortaklığında kurulan şirketin mükellefiyetinin 29/02/2012 tarihi itibariyle resen terk ettirildiği, şirketin son ortak ve müdürü olan ...'in ortağı olduğu faaliyet konuları farklı 10 ayrı şirket, şirket ortağı …'ın ortağı olduğu 4 ayrı şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunduğu, 01/06/2009 tarihli açılış yoklamasında, 60 m2 büyüklüğündeki iş yerinde 6.000,00 TL tutarında hırdavat malzemeleri ile birlikte ofis malzemelerinin bulunduğunun tespit edildiği, 16/04/2010 tarihli yoklamada, 100 m2 büyüklüğündeki iş yerinde 50.000,00 TL tutarınma mal olduğu, 4 kişinin çalıştığının tespit edildiği, 2009/7 ila 2011/8 dönemleri arasında çok yüksek katma değer vergisi matrahları beyan edilmesine rağmen çok az ödenecek vergi çıktığı ve bunun da çok cüzi kısmının ödendiği, alış bildirimlerinin tamamına yakınının hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden olduğu tespit ve değerlendirmelere dayanılarak şirket adına düzenlenmiş olunan faturaların sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerden hareketle, şirketin iş yeri adreslerinde yapılan yoklamalarda şirket adına düzenlenmiş olunan yüksek tutarlı faturayı karşılayabilecek düzeyde ticari faaliyette bulunduğuna dair tespit olmaması, şirket ortağı ve müdürünün ortak olduğu faaliyet alanı birbirinden farklı bir çok şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunması, mal alış bildirimlerinin tamamına yakınının sahte belge düzenlediği hususunda olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden olması hususları birlikte değerlendirildiğinde bahsi geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir muamele karşılığı düzenlenmediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, adı geçen mükelleflerden alınan faturalar nedeniyle tarh edilen vergilerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan verilecek kararda kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ayrıca değerlendirme yapılacağı tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.