11. Hukuk Dairesi 2017/5102 E. , 2019/1854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/04/2016 tarih ve 2014/1328-2016/186 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı tarafa İsrail Haifa"dan Türkiye"nin Evyap Limanına, HFAEVY2143 nolu konişmento ile HTRKU4028705 nolu konteynerda yük taşıdığını, davalının alıcısı olduğu yükle ilgili ordinoyu teslim aldığını, davalının malı teslim almakla navlun ve navlun teferruatından olan bütün masrafları ve sürastarya ücretini 6762 sayılı TTK uyarınca ödemeye mecbur olduğunu, davalının gümrük mevzuatından dolayı hali hazırda konteyneri boşaltmadığını, 14.05.2011 - 18.07.2014 tarihleri arasında 1162 günlük 89,822,60 USD sürastarya alacağı oluştuğunu ileri sürerek sürastarya alacağının dava tarihinden itibaren kamu bankalarınca ... Dolarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yükün sahibi olmakla birlikte taşıtanı ya da alıcısı olmadığını, bu durumda müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, konteyner gecikme ücreti, navlunun teferruatı niteliğinde olduğundan borçlu sıfatı taşıtanın üzerinde olacağı, navlun sözleşmesinin gönderileni eğer taşıtan değilse anılan ücret ve masraflardan sorumlu olmadığı, somut olayda gönderilenin Paşa şirketi olduğu ve bu şirket tarafından konişmentoyu cirolamaya ve ordinoyu almaya Erdal Çiçekdal"ın yetkilendirildiği, ordinoların teslim alındığı, alınan iki konteynerden birinin çekildiği diğerine ise gümrük safhasında el konulduğu, bu itibarla gönderilen Paşa şirketinin konteyner gecikme bedelinden sorumlu hale geldiği, yükün sahibi davalı şirketin konteyner gecikme bedelinden sorumlu olmadığı, bu durumda davalı tarafın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.