Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/2365
Karar No: 2008/4227
Karar Tarihi: 02.04.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/2365 Esas 2008/4227 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazine, 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını iddia ederek, tapu iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisine göre taşınmazın bir bölümünün kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı temyiz ederek, jeolog bilirkişi kurulu tarafından belirlenen kıyı-kenar çizgisi esas alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği ve idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisinin delil olarak istifade edilmesinin hatalı olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davalının temyiz itirazını yerinde bulmuş ve kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, 5. Maddesi, 9. Maddesi, 28.11.1997 gün ve 5/3 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı. Bu kanunların kıyı kenar çizgisini belirleme yöntemlerini ve ilgili süreçleri düzenlediği ve idare tarafından belirlenen kıyı-kenar çizgisinin yasal süreler içinde adli yargıya başvurulmaması durumunda bağlayıcı nitelik taşıdığı ve mahkeme tarafından da delil olarak kullanılabileceği belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2008/2365 E.  ,  2008/4227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKÇAABAT  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/05/2007
    NUMARASI : 2006/49-2007/214

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, çekişme konusu 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptali isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, İdarece belirlenen kıyı-kenar çizgisine göre taşınmazın bir bölümünün kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                                  -KARAR-
    Dava, 3621 Sayılı Kıyı Kanunundan kaynaklanan tapu iptali ve kayıt terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğu davacı Hazinenin, taşınmazın idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı görülmektedir. 
    Bilindiği üzere, son kez yürürlüğe giren 362l Sayılı Kıyı Kanunu"nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9. maddeleri, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamı dışında bırakılmış; anılan kanun maddesinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekle olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 gün ve 5/3 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın da "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğuna; ancak 3621 Sayılı Kıyı Kanununun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya  başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında,bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine"işaret  edilmiştir.
    Oysa mahkemece, 28.11.1997 gün ve 5/3 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında  öngörüldüğü şekilde  üç jeologtan oluşan uzman bilirkişi kurulu ve tapu fen memuru aracılığıyla yerinde yapılan keşif sonucu belirlenen kıyı-kenar çizgisine göre  taşınmazın bir bölümünün kıyıda kaldığı saptandığı halde, idarece belirlenen ancak, bizzat bildirim yapılmadığı için bağlayıcılık niteliği taşımayan kıyı-kenar çizgisi esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olduğu görülmektedir.
    Bu durumda, usulüne ve bilimsel verilere uygun olarak jeolog bilirkişi kurulu tarafından belirlenen kıyı-kenar çizgisi esas alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, hukuki dayanağı bulunmayan gerekçelerle delil olarak istifade edilmesi gereken idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi dikkate alınmak suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  02.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi