Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7808 Esas 2016/2130 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7808
Karar No: 2016/2130
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7808 Esas 2016/2130 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/7808 E.  ,  2016/2130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araçla çarpışması sonucu 14.09.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve dalağının parçalanması nedeniyle ameliyat olduğunu, müvekkilinde sürekli maluliyet oluştuğunu, ceza mahkemesince davalının kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkiline izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmayarak zararın artmasına neden olduğundan müterafik kusurlu olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davalı sürücünün %20 oranında kusur, davacının %18.2 maluliyet oranına göre manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 4.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirlenen ve ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımı ile de uyumlu kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    .....
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacının kusursuz oluşu, yaşı ve yaralanma derecesi göz önünde bulundurulduğunda takdir olunan 4.000 TL manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacı lehine bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı lehine BOZULMASINA,aşağıda dökümü yazılı 205,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.