17. Hukuk Dairesi 2014/5760 E. , 2016/2124 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... (kendisine asaleten;
....
velayeten)
2-...
3-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.02.2016 Salı günü davalı taraftan gelen olmadı. Davacılar vekili Av.... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin desteği İrfan"ın kullandığı motosiklete davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş... için 400 TL, anne ve baba ile çocuklar için ayrı ayrı 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının 05.12.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiş, 23.09.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle taleplerini davacı ... için 112.832,34 TL, ... için 20.138,63 TL, ....için 11.634,81 TL,... için 9.054,97 TL, .... için 6.708,49 TL,....çin 16.002,67 TL,.... için 8.797,39 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulü ile, davacı ... için 112.832,34 TL,.... için 20.138,63 TL, ... için 11.634,81 TL....n için 9.054,97 TL,... için 6.708,49 TL,.... için 16.002,67 TL, .... için 8.797,39 TL tazminatın 05.12.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
.....
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava; davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK."nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
818 sayılı BK."nun “ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesi: “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir.
Hukuk hâkiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (HGK, 24.12.2014 gün ve ....).
Mahkemece kusur yönünden yargılama sırasında alınan ve kazada, davalıya sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün %100 oranında kusurlu, müteveffanın ise kusursuz olduğunu bildiren bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davaya konu kaza ile ilgili olarak.... sayılı dosyasında, taksirle ölüme neden olmak suçundan davalıya sigortalı aracın sürücüsü ...hakkında açılan kamu davasının yargılaması sırasınd.... alınan rapora göre sanık sürücünün olayda tali, müteveffanın ise asli kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece bu rapor benimsenerek sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 02.03.2015 tarihli ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; yargılama sırasında makine mühendisi
...
bilirkişiden alınan ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ile yukarıda anılan ceza yargılaması sırasında alınan .... raporunda belirlenen kusur durumu yönünden çelişki meydana geldiği açıktır.
O halde, mahkemece, ceza dosyası getirtilerek, öncelikle ceza yargılaması ile eldeki davada kusur yönünden meydana gelen çelişkilerin giderilmesi yönünden dosyanın ... veya ...... Heyeti gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile ceza dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile eldeki davada alınan bilirkişi raporu birlikte irdelenerek, tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... şirketi, motosiklet kullanan desteğin kask takmadığı, bu nedenle müterafik kusurlu olduğunu savunmuştur. Desteğin, ölüm nedeni itibariyle kaza sırasında zararın artmasını önleyecek güvenlik tedbiri olan kask takıp takmadığı, takmamış ise bu durumun müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağının, yine ceza dosyasındaki bu husustaki maddi olgular da gözetilerek, 818 sayılı BK."nun 44. maddesi (6098 sayılı TBK. Md. 52) uyarınca tazminattan makul oranda indirim gerekip gerekmediğinin tartışılması ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, Duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... şirketine geri verilmesine, 23/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.