8. Hukuk Dairesi 2020/247 E. , 2020/885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı Hazine vekili, 499 ada 4 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden "..., karısı ..." ve "... oğlu ... Efendi" hakkında yapılan araştırmalar sonucu, kayıtlarının, kimliklerinin, yaşayıp yaşamadıklarının ve mirasçılarının bulunup bulunmadığının belirlenemediğini ileri sürerek, 3561 Sayılı Kanun uyarınca adı geçenlere İl Defterdarının kayyım olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Tapu maliklerinin mirasçıları olduğunu iddia eden kişiler davaya katılarak mirasçılık belgesi sunmuşlardır.
Mahkemece, ilk hükümle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 05.06.2018 tarihli ve 2018/10772 Esas 2015/13703 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece, davacı Hazine tarafından başvurma harcı ile maktu peşin harç ödenmediği halde davaya devam edilip esas hakkında karar verilmesinin yanlış olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yeniden yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmaz maliklerinin kimlik bilgilerinin ve mirasçılarının kimlik bilgilerinin açık olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde, 3/5 payının ... karısı/kızı ... ..., 2/5 payının ise ... oğlu ... ... adına kayıtlı olduğu, yine taşınmaza dayanak kadastro tutanaklarının incelenmesinde, ..."nin baba adının ..., ... Oğlu ..."in baba adının ise Hacı ... olarak olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Maliklerin mirasçıları olduğunu iddia eden kişilerin dosyaya sundukları veraset ilamlarının incelenmesinde ise, murislerin ... kızı ... ... ... ve ...ndan ... olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan inceleme ve araştırmayla, tapu malikleri ile maliklerin mirasçıları olduğu ileri sürülen kişilerin murislerinin başka bir anlatımla veraset ilamları dosyaya sunulan kişilerin aynı kişiler olup- olmadığı duraksamaya yer vermeksizin belirlenememiştir. Şöyle ki, tapu kayıtlarındaki isimler ve soyisimler veraset ilamlarında yer alan kayıtlarla uyuşmamaktadır.
O halde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken usul, yasa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.