23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/65 Karar No: 2020/2096 Karar Tarihi: 16.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/65 Esas 2020/2096 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/65 E. , 2020/2096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı ... Doğalgaz A.Ş."nin Ankara ilinin bazı ilçelerindeki hava gazi hatlarının yenilenmesi işini üstlendiğini, davalının servis hatlarının beton kısmı, kanal kazımı ve hafriyatların taşınması işini ise müvekilinin kepçe ve kamyonu ile yaptığını, karşılığında da 900 TL + KDV ücret ile kepçe operatörü ve kamyon şoförünün çalıştığı zaman kadar maaş ve sigortasının davalı tarafından müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının 01.07.2012-30.07.2012 tarihleri arasında müvekkili şirkete ait bir kepçe ve kamyon ile çalışma yaptığını ve 9 binanın kazımı, kanal kazımı ve hafriyatların taşınmasını gerçekleştirmesine rağmen müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını ileri sürerek, şimdilik 9.558 TL"nin 26.12.2012 tarihinden itibarin ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında bir sözleşme olmadığını davacının kendi aralarında imzalamış oldukları tutanakların ticari ilişkinin varlığına karine sayılmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tanık anlatımlarına göre hafriyat işi bedelinin 9.558 TL olduğu ve davalının bu bedeli ödemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-6100 sayılı HMK"nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK"nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re"sen gözetilmelidir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilerek böyle durumlarda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Somut olaya gelince; eldeki davanın 01.07.2012 tarihinden sonra açıldığı hususu da dikkate alındığında, her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki ilişki kira ilişkisi olarak nitelendirilerek Sulh Hukuk Mahkemesince dava sonuçlandırılmış ise de, taraflar arasındaki ilişki hizmet alım ilişkisinden kaynaklanmakta olup, her iki tarafın da tacir olmasına göre , eldeki davanın ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği düşünülerek 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.06.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.