Esas No: 2022/2645
Karar No: 2022/4516
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2645 Esas 2022/4516 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2645 E. , 2022/4516 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.09.2018 tarih ve 2016/117 E. - 2018/390 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin reddine- kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.03.2020 tarih ve 2019/9 E. - 2020/367 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından 28.11.2012 tarihinde tescil ettirilen 2012/07491- 1 numaralı tabure niteliğindeki endüstriyel tasarımın ve 21.06.2014 tarihinde tescil ettirilen 2014/04578 - 1,3 ve 6 numaralı sandalye niteliğindeki endüstriyel tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasıfları taşımadığını, davalı şirketçe tescil ettirilen ürünlerle davacının ürünleri arasında belirgin farklılık olduğunu, benzerlik olduğu düşünülse dahi tescil ettirilen tasarımların daha önce farklı şirketlerce kamuya sunulduğunu dolayısıyla yenilik unsurunun ortadan kalktığını, davalı tarafından tasarlanan taburenin tescil tarihinden önce benzerlerinin ve/veya kökensel olarak benzerlerinin TPMK nezdinde tescillenmiş olduğunu, başka firmalarca üretilerek kamuya sunulup harcı alem biçimselliğe dönüştüğünü, davalı tarafından tescil ettirilen tasarımların uzun yıllardır Türkiye’de ve dünya piyasasında üretilen tabure ve sandalyeler olduğunu, davalı şirketin korunan bir hakkının varlığından söz edilemeyeceğini ileri sürerek TPMK nezdinde davalı şirketçe tescil ettirilen 2012/07491-1 numaralı tasarımın ve 2014/04578 - 1,3,6 numaralı tasarımların yeni ve ayırt edicilik unsuru oluşmadığından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili, davalı şirketin 2012/07491-1 nolu tasarımının tescil başvurusundan önce kamuya sunulmuş tasarımlar karşısında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yeni ve ayırt edici olduğunu, davalının tasarım başvurusunda sonraki döneme ilişkin tasarımların hükümsüzlük incelemesine esas alınmayacağını, 2014/04578 nolu çoklu tasarımdaki 1,3,6 nolu tasarımların da bilgilenmiş kullanıcılar nezdinde 554 sayılı KHK’nın 8. maddesindeki oniki aylık atıfet süresi dikkate alındığında kendilerinden önce kamuya sunulduğu belirtilen ürünler karşısında tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yeni ve ayırt edici olduklarını dolayısıyla hükümsüzlük şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddine; karşı davada ise; karşı davalının, davacının 2012/04912 nolu tabure tasarımına ve 2014/04578 nolu çoklu tasarımın 1,3,6 nolu tasarımlarına birebir/ayırt edilemeyecek düzeyde benzerini ürettiğinden bu ürünlerin karşı davacının tescilli tasarımlarına tecavüz oluşturduğunu, bu hususun Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2016/51 sayılı değişik iş dosyası ile de tespit edildiğini ileri sürerek tecavüzün tespitine, tecavüzün durdurulmasına, üretimde kullanılan kalıplara el konulmasına ve imhasına, tasarımların bulundukları yerlerde el konulup muhafaza altına alınmasına ve imhalarına, internet dahil satışlarının durdurulmasına, ürünlerin tanıtımında kullanılan katalogların toplatılmasına ve imhasına, ihracatının durdurulmasına, gümrüklerde el konulan ürünlerin imhasına ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili karşı davaya cevabında, davalının bahsettiği değişik iş tespit dosyasında davacının ürettiği ürünlerle ilgili bir tespit yapılmadığını, müvekkili şirketin karşı tarafın tasarımlarına tecavüz ettiği yönünde ne mahkeme kararı ne de bilirkişi raporu bulunmadığını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tasarımın yenilik ve ayırt edici vasıflarını taşımamasının hükümsüzlük nedeni olduğu, bir tasarımın yeni olabilmesi için onun aynısının tescil tarihinden evvel dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerektiği, aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde, aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma olasılığının incelenmediği, bunların yenilik vasfı incelemesi yapıldıktan sonra ayırt edicilik vasfının incelenmesinde dikkate alınacağı, yeniliği yoktur diyebilmek için hükümsüzlüğü istenilen tasarımın önceden kamuya sunulan tasarım belgelerinden tasarımlar ile aynı olmasının şart olduğu, terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edileceği, yeniliğin önceki tasarıma göre belirleneceği, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme yani mevcut tasarıma ek onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık mevcut tasarım esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçük, bunun dışında ise büyük olduğu, yeniliğin ne özgürlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağı olmadığı, bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunmasının, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması olduğu, kıyaslamanın, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesi olduğu, 554 sayılı KHK'nın 7/3 maddesine göre ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verildiği ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alındığı, seçenek özgürlüğü ibaresi ile kastedilenin, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunması olduğu, bunun değerlendirilmesinin de nesnel olduğu, davacı tarafından 2014/04578- 1,3,6 ve 2012 07491/1 sayılı tescilin hükümsüzlüğünün talep edildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan tescilli tasarımların karşılaştırması sonucu kıyaslaması yapılan taburelerin davaya konu 2012 /07491 sayılı tasarımlardan farklı görünüm özelliklerine sahip olduğu, bu nedenle davalıya ait 2012/07491/1 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici niteliği sahip olduğu, davalıya ait 2012/ 07491/1 sayılı tasarımın başvuru tarihinden önceki bir tarihte kamuya sunulduğu tespit edilen ayniyet derecesinde benzer bir tasarıma rastlanmadığı, dolayısıyla mevcut belgeler çerçevesinde 2012 07491/1 numaralı tasarımın hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı; davalı adına tescilli 2014/04578/1,3,6 nolu tasarımlar ile ilgili olarak dosyaya sunulan tasarımlarla davalıya ait 2014 04578 / 1,3,6 nolu tasarımların yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olmadığı; karşı dava bakımından; davacı/karşı davalı Sönmez Hammadde Plastik San. Tic.Ltd.Şti.ye ait tabure ile davalı/karşı davalı Fatih Plastik San.Tic.Ltd.Şti.adına kayıtlı 2012/ 04912 sayılı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı dikkate alındığında belirgin benzer özelliğine sahip olduğu, bu nedenle davacı/karşı davalı Sönmez Hammadde Plastik San. Tic.Ltd.Şti.nin tecavüz fiilini gerçekleştirdiği; 2014 04578/1,3,6 nolu tasarımlara tecavüz yönünden yapılan değerlendirme de ise, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu Bakırköy 1.FSHHM'nin 2016/51 D.iş dosyasındaki tasarımların benzer görünüm özelliğine sahip olduğu ancak, davalı/karşı davacıya ait bu tescilli tasarımların yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, bu nedenle tecavüz fiilinin gerçekleşmediği, davalı/karşı davacı Fatih Plastik San.Tic.Ltd.Şti.nin üretimde kullanılan kalıplara el konulması ve imhasına ilişkin talebinin, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15.11.2017 tarih ve 2016/3891 Esas 2017/6206 Karar sayılı ilamına göre, tecavüze uğrayan, tasarım hakkına tecavüz oluşturan ürünlerin üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasını talep edebileceğinden somut olayda bununla ilgili davalı işyerinde bu aşamaya kadar herhangi bir tespit yapılmadığından ve mahkemece de bunun tespiti bu aşamada söz konusu olmadığından reddine, her ne kadar davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde Bakırköy 1.FSHHM'nin 2016/51 d.iş sayılı dosyasının tespit ve bilirkişi masrafları ile tespit vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, anılan değişik iş dosyasının 04/04/2016 tarihli değişik iş kararı incelendiğinde; işbu davanın dosyasında davacı-karşı davalı olan Sönmez Hammadde Plastik San ve Tic. Ltd. Şti. yönünden taraf adresinin mahkeme sınırları dışında olduğundan delil tespiti talebinin reddine karar verildiği, sadece diğer karşı taraf olan ve bu dosyanın tarafı olmayan Solea Plastik San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. yönünden delil tespiti yapıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla Bakırköy 1.FSHHM'nin 2016/51 d.iş sayılı dosyasında yapılan tespit ve bilirkişi masrafları ile tespit vekalet ücretinin iş bu dosyada nazara alınmadığı gerekçesiyle, davacı/karşı davalı Sönmez Hammadde Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin açtığı davanın kısmen kabul kısmen reddine; davalı adına tescilli 2012 07491/1 sayılı tasarım açısından açılan davanın reddine, davalı adına tescilli 2014 04578/1,3,6 sayılı tasarımlar yönünden açılan sicilden terkin ve hükümsüzlüğe ilişkin davanın kabulü ile, davalı adına tescilli 2014 04578/1,3,6 sayılı endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar kesinleştiğinde masrafı davalı/ karşı davacı Fatih Plastik San. Ve Tic. Ltd. Şti'den karşılanmak suretiyle kararın trajı 50.000 üzerinde yayınlanan ulusal gazetelerden birinde ilanına, davalı/karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin açtığı davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli 2012 04912 sayılı tasarıma karşı karşı davalı/davacı Sönmez Hammadde Plastik San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan tecavüzün tespitine, durdurulmasına, tecavüze konu tasarımlara bulundukları yerde el konulmasına ve imhasına, internet üzerinden dahil olmak üzere satışlarının durdurulmasına, satış için icratta bulunulmasının durdurulmasına, reklamlarının durdurulmasına, bu ürünlerin içinde bulunduğu katalogların toplatılmasına ve imhasına, bu ürünlerin ihracatlarının durdurulmasına, davalı/karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 2014 04578/1,3 ve 6 nolu tasarımlar açısından açtığı davanın reddine, üretimde kullanılan kalıplara el konulması ve imhası talebinin reddine, karan kesinleştiğinde masrafı karşı davalı Sönmez Hammadde Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nden karşılanmak suretiyle kararın tirajı 50.000 üzerinde yayınlanan ulusal gazetelerden birinde ilanına karar verilmitir.
Hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda, davalıya ait 2012-07491/1 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici niteliği sahip bulunduğu, davalı/karşı davacıya ait 2014-04578/1, 3, 6 nolu tasarımların yeni ve ayırt edici niteliği haiz olmadığı, davalı-karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli 2012 04912 sayılı tasarıma karşı davalı/davacı Sönmez Hammadde Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tecavüz edildiğinin belirlendiği, ancak, asıl davanın endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu, mevzuatta bu dava sonucunda kurulacak hükmün ilanına dair bir düzenleme olmamasına rağmen mahkemece asıl davaya yönelik hükmün ilanına dair hüküm kurulmasının doğru görülmediği, mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı/karşı davalı Sönmez Hammadde Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin açtığı asıl davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2012 07491/1 sayılı tasarım açısından açılan davanın reddine, davalı adına tescilli 2014 04578/1,3,6 sayılı tasarımlar yönünden açılan sicilden terkin ve hükümsüzlüğe ilişkin davanın kabulü ile, davalı adına tescilli 2014 04578/1,3,6 sayılı endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı/karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin açtığı karşı davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli 2012 04912 sayılı tasarıma karşı karşı davalı/davacı Sönmez Hammadde Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan tecavüzün tespitine, durdurulmasına, tecavüze konu tasarımlara bulundukları yerde el konulmasına ve imhasına, internet üzerinden dahil olmak üzere satışlarının durdurulmasına, satış için icatta bulunulmasının durdurulmasına, reklamlarının durdurulmasına, bu ürünlerin içinde bulunduğu katalogların toplatılmasına ve imhasına, bu ürünlerin ihracatlarının durdurulmasına, davalı/karşı davacı Fatih Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 2014 04578/1,3 ve 6 nolu tasarımlar açısından açtığı davanın reddine, üretimde kullanılan kalıplara el konulması ve imhası talebinin reddine, karar kesinleştiğinde masrafı karşı davalı Sönmez Hammadde Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nden karşılanmak suretiyle kararın tirajı 50.000 üzerinde yayınlanan ulusal gazetelerden birinde ilanına karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı karşı davacı vekilinin tüm; davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Karşı davada, davalının temyiz istemine gelince; davalı tarafından üretilen tescilsiz tabure tasarımında ayaklar arasında oluşturulan dört adet üçgen boşluk şeklindeki görünümü ile taburenin üstünün görünümü itibarıyla karşı davacıya ait tescilli tasarıma nazaran seçenek özgürlüğü ve bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi itibarıyla farklılık arz ettiği, köşebentli tabure ayaklarının işlevsellikle ilgili olduğu ve tasarım korumasının dışında tutulması gerektiği, tasarımlar arasında tek ortak nokta olan hasır görünümlü desenin ise sektörde öteden beri bilinen genel bir desen olduğu anlaşıldığından karşı davada tabure tasarımı yönünden tecavüzün tespiti yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu tecavüzün tespiti isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı karşı davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı karşı davacı vekilinin tüm; davacı karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı karşı davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı karşı davalı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.