Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1932 Esas 2016/2118 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1932
Karar No: 2016/2118
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1932 Esas 2016/2118 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1932 E.  ,  2016/2118 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : 1-...
    2-...
    3-...

    Taraflar arasındaki muvvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ...."nin müvekkili ile aralarında olan iş aktinin fesh edildiğinden, işçilik haklarının tahsili ile bu aşamada borçlu şirkete ait taşınmazın davalı ..."ye devrinin muvazaalı olduğunun tesbiti istemi ile İş Mahkemesinde dava açmış, muvazaa iddiası ile ilgili talep tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının talebinin taraflar arasındaki muvazaanın tesbitine ilişkin olduğu, muvazaa olgusunun HMK"nun106/2-3 maddesine göre maddi vakaların tek başına tesbit davasının konusunu oluşturmayacağını, iş akdine dayalı alacağın tahsilini sağlamak amacına yönelik olarak muvazaanın iddiası için tek başına tesbit davacı açılamaycağından bahisle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerek..."nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekçe BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıkli işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır. Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK"na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazzalı işlemin tesbiti aslında muvaazaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır.

    ...

    Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında davalı ... ile diğer davalı ... arasındaki taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunun tesibitini istediğini belirtmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinden, davanın davacı ..."un davalı işvereni ... işçilik alacağı tahsilini sağlamaya yönelik olarak açıldığı, bu alacağın tahsilini önlemek amacı ile yapılan ve dava konusu olan taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğinin tesbitini istediği, bu tesbitteki amacın aslında muvazaalı işlemin iptali ile alacağın tahslini sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.
    Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz. Hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek öncelikle davacının işçilik alacağının kesinleşip kesinleşmediği veya takibe konulup konulmadığı tesbit edilerek, alacağın varlığının tesbiti halinde ise muvazaa koşullarının bulunup bulunmudığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.