18. Ceza Dairesi 2015/22009 E. , 2016/6464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, yaralama, trafik güvenliğinin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanığa yükletilen katılan ..."e yönelik yaralama, hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık hakkında, trafik güvenliğinin kasten tehlikeye sokulması, görevi yaptırmamak için direnme ve mağdurlar ... ve ..."a hakaret eylemlerinden kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/4-663 esas 2014/498 sayılı kararında da belirtildiği üzere; her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacak biçimde tehdit içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunulmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında, failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmesi gerektiğinden, sanığın önce mağdur polis memuru olan ..."a hakaret edip, “seni yaşatmayacağım” dediği, ardından mağdur ..."a hakaret edip “senin işini bitireceğim" şeklindeki sözlerinin hukuken bir bütün halinde mağdurlara yönelik görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını oluşturacağı, sanığa bu suçlardan tek ceza verip sonra bu cezaların aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın sevk ve idaresindeki kamyon ile seyrederken durup, aracını yola park etme eyleminin TCK"nın 179/2. maddesindeki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu ne şekilde oluşturduğu gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
3- Kabule göre,
a- Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken, TCK"nın 125/1. maddesi uygulanmadan doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemesi,
b- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.