2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13842 Esas 2017/11672 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13842
Karar No: 2017/11672
Karar Tarihi: 26.12.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13842 Esas 2017/11672 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir gayrimenkulün üçüncü şahsa devriyle ilgili 2004 Sayılı Kanuna Aykırılığa yönelik suçlamalarla ilgili bir davayı inceledi. Sanıkların borçlu sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildi ancak diğer sanık tarafından devredilen hisseleri aldıkları için suça iştirak etmelerinin mümkün olduğunu belirleyen mahkeme, devir işleminin alacaklıları zarara uğratmak amacıyla yapılmış olabileceğini ve bunun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini açıkladı. Ayrıca, sanıkların beraatine karar verilmesinin eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yapıldığına karar veren mahkeme, hükümlerin bozulmasına karar verdi. Kararda, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi de belirtildi.
19. Ceza Dairesi         2016/13842 E.  ,  2017/11672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
    1-Sanık ... ve ... hakkında borçlu sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, bu sanıkların diğer sanık ...’nin devrettiği hisseyi devralarak suça iştirak etmelerinin mümkün bulunduğu gözetilerek,
    Sanık ...’nin üzerine atılı suçun oluşumu için aciz belgesinin alınması zorunlu olmayıp, alacaklıların alacağını alamadığını ispat etmesi halinde de suçun oluşabileceği, hususları nazara alınarak, suça konu gayrimenkulün üçüncü şahsa devrinin, alacaklıları zarara uğratmak amacıyla yapılıp yapılmadığının tespiti açısından, söz konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile satış değerleri arasında fahiş fark olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, devreden ve devralanlar arasındaki akrabalık ve yakınlık durumları değerlendirilerek, taşınmazın halen kimin kullanımında olduğu belirlenmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.