Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1256 parsel sayılı taşınmaza davalıların inşai ve zirai muhtesat yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden, dava konusu 1256 parsel sayılı taşınmazın zeytinlik vasfı ile 08.08.1960 tarihinde hükmen davacı Hazine adına tescil edildiği görülmektedir. Davalının geçerli bir hukuki sebeb olmaksızın kayden Hazineye ait zeytinlik nitelikli taşınmaza elattığının keşfen saptanarak davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, yukarıda değinildiği gibi taşınmaz zeytinlik niteliğindedir. Dosyaya ibraz edilen uzman zirai bilirkişi raporuna göre üzerinde değişik yaşlarda zeytin ağaçlarının olduğu saptanmıştır. Esasen bu zeytin ağaçlarının davalı tarafından ekilip meydana getirildiği belirlenmiş değildir. Bilindiği gibi, memleket ekonomisine önemli katkı sağlayan bu nitelikli zeytin ağaçlarının sökülüp kaldırılması zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerin aşılanması hakkındaki 3573 Sayılı Yasa ile bazı usul ve esaslara bağlanmıştır. Bu meyanda anılan yasanın 20. maddesinde açıklanan unsurlar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde zeytin ağaçlarının sökülüp kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda, zeytin ağaçları yönünden Türk Medeni Kanununun 994.maddesi hükmüde davalının yetiştirdiğinin saptanması halinde gözetilmek suretiyle yıkım isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Dava1ıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.