11. Hukuk Dairesi 2017/5162 E. , 2019/1851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/04/2017 tarih ve 2016/78 E. - 2017/146 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/09/2017 tarih ve 2017/819-2017/809 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "F&F STEEL+ŞEKİL" ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin ise "F&F CNN GRANDBAZAAR" ibareli marka başvurunda bulunduğunu, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak reddedildiğini, oysa markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, söz konusu başvurunun tescili halinde davalının, müvekkili markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, markanın itibarını ve ayırt edici karakterini zedeleyeceğini, ayrıca davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek TPMK ..."in 2015-M-12378 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı markasının "F&F STEEL+ŞEKİL" ibaresinden oluştuğu, markadaki asıl ve ayırt edici unsuru "F&F " ibaresinin oluşturduğu, dava konusu başvurunun ise "F&F CNN GRANDBAZAAR" şeklinde olduğu, başvurudaki asıl ve ayırt edici unsurun da davacı markası ile aynı olduğu, ilk bakışta başvuru konusu işaretin davacının markasının yeni bir biçimi olduğu yönünde algı oluştuğu, başvuruda yer alan "CNN" ve "GRANDBAZAAR" ibarelerinin, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasındaki ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki hizmetlerden "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için madeni iskele babaları ve şamandıraları, madeni dubalar, deniz taşıtları için çapa demirleri, döküm işleri için madeni kalıplar (makina parçası olanlar hariç), adi metallerden veya bunların alaşımlarından yapılmış sanat eserleri, metalden mamul kapaklar, şişe kapakları, madeni direkleri, kaldırma, yükleme ve nakil için madeni paletler, madeni halatlar, yük
kaldırma ve taşımada da kullanılan madeni askılar, bağlar, kolonlar, kuşaklar, bantlar ve şeritler, araç tekerlekleri için metal takozlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetlerinin (belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalok ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)" hizmetlerinin, davacının markasının kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerle aynı türden olduğu, 35. sınıfta yer alan diğer hizmetlerin ise davacının markalarında yer almadığı, aynı türden sayılan hizmetler için davacı itirazlarının reddine dair ... kararının hukuka uygun bulunmadığı, davacının markasının tanınmışlığının da kanıtlanamadığı, yine başvurunun kötüniyetli olduğunu gösterir bir emarenin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ..."in 2015/M-12378 sayılı kararının belirtilen hizmetler yönünden iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.