13. Ceza Dairesi Esas No: 2013/6770 Karar No: 2014/511 Karar Tarihi: 14.01.2014
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/6770 Esas 2014/511 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme asliye ceza mahkemesi, suç hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma, hüküm mahkumiyet. TCK'nın 61/1. maddesi malın değerinin ceza belirlemede kriter olduğunu belirtiyor, hırsızlık suçunun değeri az olan malın önemine vurgu yaparak TCK'nın 145. maddesinde ayrıca düzenlenmiş olduğunu ifade ediyorlar. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli, bunun hâkim tarafından işlenilen fiilin ağırlığı ile orantılı şekilde belirlenmesi gerekiyor. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında suçun işleniş şekli ve özellikleri de dikkate alınması gerekiyor. Somut olayda ise; müştekinin işyerinden birkaç tane meyve suyu çalan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 145. maddesi gereğince değer azlığı nedeniyle belli bir oranda indirim yapılması gerektiği halde büsbütün ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtiliyor. Hükümde CMK'nın 223/4-d bendi yerine şahsi cezasızlık sebebine ilişkin 223/4-b bendinin gösterilmiş olması sonuca etkili olmamakla birlikte kanunla bağdaşmadığının altı çiziliyor. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kan
13. Ceza Dairesi 2013/6770 E. , 2014/511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5237 Sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; müştekinin işyerinden birkaç tane meyve suyu çalan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 145. maddesi gereğince değer azlığı nedeniyle belli bir oranda indirim yapılması gerektiği halde büsbütün ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve hüküm kurulurken TCK."nın 142/1-b, 143, 145 ve 31/2 maddeleri ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından; hükümde CMK."nın 223/4-d bendi yerine şahsi cezasızlık sebebine ilişkin 223/4-b bendinin gösterilmiş olması sonuca etkili olmadığından; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun geçici madde 1/3 yollamasıyla 25/1. maddesi gereğince çocuklar hakkındaki yargılamaya Cumhuriyet savcısı katılamayacağı halde 17.06.2010 tarihli duruşma tutanağının başlığına sehven Cumhuriyet savcısının isminin yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edildiğinden ve 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine aykırı olarak, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını bitirmediği 10.01.2011 tarihli duruşmanın kapalı yerine açık yapılması giderilmesi olanaklı olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.