MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
1- Sanık hakkında yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...’nun tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, eşiyle birlikte pazarda gezerken, simit satan bir seyyar satıcının tezgahını hızla sürerek yanlarından geçerken, pazar arabasına çarptığını ve aldıklarının savrulduğunu, bunun üzerine bu şahısla tartışırken, şahsın yanına gelen bir arkadaşının kendisine bıçak çektiğini, bu nedenle, pazar yerinde zabıta memuru aradığını, pazarın başında çay içmekte olduklarını gördüğünü, yanlarına gidip olayı anlattığını ve "biraz çevrede dolaşın ne olup bitiyor görün, ne biçim görev yapıyorsunuz" dediğini, bunun üzerine mağdurlardan birisinin kendisine sinkaflı küfür ettiğini savunması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, TCK’nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2- Hakaret suçunda, temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a. maddesi gereğince tayini yerine, aynı Kanunun 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra artırım yapılması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.