Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5181 Esas 2017/11652 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5181
Karar No: 2017/11652

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5181 Esas 2017/11652 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesi, ödeme şartını ihlal suçundan sanık hakkında beraat kararı verdiği ancak Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği bildirildi. Sanığa, İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesi tarafından duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceğinin ihtarını içerir duruşma gününü bildiren davetiye gönderildiği, ancak davetiyenin sanığın belirtilen adreste tanınmaması nedeniyle bila tebliğ iade edildiği için savunma hakkının kısıtlanmasının kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verildi. Kanunlar ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 5/2. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun 349. maddesi olarak belirtildi.
19. Ceza Dairesi         2017/5181 E.  ,  2017/11652 K.

    "İçtihat Metni"

    Ödeme şartını ihlal suçundan sanık ...’un beraatine dair İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesinin 30/05/2017 tarihli ve 2015/785 esas, 2017/671 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İzmir 1. İcra Ceza Mahkemesinin 16/06//2017 tarihli ve 2017/167 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 10/10/2017 gün ve 7919 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/10/2017 gün ve... sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesince, taraflar arasındaki borca dayalı sözleşmenin tüketici sözlemesi olduğu, bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un bu davada dikkate alınması gerektiği, bu kapsamda takip tarihinde yasal faiz oranının yıllık %9, avans faiz oranının ise %10.50 olduğu, buna karşı tüketici aleyhine %72 oranında faiz işletilerek 7.937,80 Türk lirası alacağın 5 ay gibi kısa bir zaman sonra takip giderleri ile birlikte 17.663,26 Türk lirası olarak tahsilinin talep edildiği, bu durumun ise 6502 sayılı Kanun’un 5/2. maddesinde düzenlenen “Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” şeklindeki emredici düzenlemeye aykırı olduğu, bu taahhüde uyulmamasının da yasanın aradığı makul bir mazeret niteliğinde olduğundan bahisle beraatine karar verilmiş ise de,
    Borçlu sanık ... hakkında İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2014/17182 esas sayılı dosyası üzerinden 7.937,80 Türk lirası asıl alacak, 2.896,75 Türk lirası işlemiş faiz ve 1.587,56 Türk lirası cezai şart kalemlerinden oluşmak üzere toplam 12.422,11 Türk lirası toplam alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, faiz miktarlarının ve oranlarının ödeme emrinde açıkça gösterildiği, takibin kesinleşmesini müteakip 18/05/2015 tarihinde taraflar arasında faiz miktar ve oranlarının açıkça gösterilerek toplam 17.663,26 Türk lirasının 06/07/2015 tarihinde ödeneceği hususunda mutabık kalınarak taahhütname düzenlendiği, borçlu sanığın faize ilişkin genel mahkemeler nezdinde açılmış menfi tespit davası da bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, usulüne uygun olarak düzenlenmiş taahhüde uymayan borçlu sanığın tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    Usulüne uygun olarak düzenlenmiş taahhüde uymayan borçlu sanığın tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılsa da, sanığa, İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesi tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 145, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 349. maddesi uyarınca duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceğinin ihtarını içerir duruşma gününü bildiren meşruhatlı davetiye gönderildiği, ancak anılan davetiyenin sanığın belirtilen adreste tanınmaması nedeniyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesince sanığın yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması hususunda kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.