4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1114 Karar No: 2011/2233 Karar Tarihi: 03.03.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/1114 Esas 2011/2233 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/1114 E. , 2011/2233 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ...ve diğeri aleyhine 29/04/2010 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 26/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın çarpması nedeniyle sol kolunun ve belinin kırılmasından dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalılardan Şirket vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş; diğer davalı sürücü ise cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Yerel mahkemece Karayolları Trafik Yasası"nda öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ve davalı Şirket temsilcisinin zamanaşımı def’inde bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Borçlar Yasası"nın 60/2 ve Karayolları Trafik Yasası"nın 109/1 ve 2. maddeleri gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğmuş olması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Davalı sürücü dava konusu olay nedeniyle yargılanıp 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın 89/1. maddesi gereğince cezalandırıldığına göre eldeki davada uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Yasası"nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıldır. Dava konusu olay 04.04.2008 günü gerçekleşmiş, dava ise 29.04.2010 günü zamanaşımı süresi geçmeden açılmıştır. Kaldı ki davalılardan ... zamanaşımı savunmasında da bulunmamıştır Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalı Şirket"in zamanaşımı savunmasının reddiyle işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.