12. Ceza Dairesi 2014/7416 E. , 2015/2926 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK"nın 62, 52/2, CMK"nın 231. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar.
2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK"nın 62, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ..."nün mahkumiyetine ilişkin hüküm ile sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-)Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın incelenmesinde;
Sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın itirazı üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.06.2013 tarih ve 2013/311 D. İş sayılı kararı ile kaldırılmakla, itiraz merciince, itirazın kabulüne karar verildiği takdirde, hüküm mahkemesince, duruşma açılarak, taraflar duruşmaya çağrıldıktan sonra, mercii tarafından kanuna aykırı olduğu belirtilen hususların değerlendirilip, 5271 sayılı CMK"nın 223 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere uygun olarak yeniden hüküm tesisi ve bu hükümde, daha önce yasal zorunluluk nedeniyle değerlendirilemeyen ve uygulanamayan erteleme ve seçenek yaptırımlara çevrilme hususlarında da karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması sonrası, dosyanın gönderildiği mahkemece işlem yapılmaksızın Yargıtay"a gönderilmesi isabetsiz olup, temyiz denetimine konu bir hüküm bulunmadığından, gereği mahallinde yapılmak üzere, dosyanın sanık ... yönünden incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B-)Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 07.11.1989 tarih ve 532 sayılı kararıyla 1. derece doğal ve arkeolojik sit alanı olduğu kabul edilen bölge içerisinde yer alan, .... ilçesi, ...köyü, 55 numaralı parselde yer alan ve özel mülkiyete konu olan arazideki restoranı, 14.12.2010 tarihli kira sözleşmesi uyarınca sanık ..."nün işlettiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan denetimde, binanın dışında ilave yapılar yapılarak kapalı alanının genişletilmiş olduğunun ve deniz kenarına yeni bir iskele yapıldığının tespit edildiği, bu tespitler üzerine .... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 16.05.2011 tarih ve 5092 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, restoranı kullanan sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, gerek sanığın bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğine dair bir iddiasının olmaması, gerekse mülkiyet sahibi olan sanık ..."ın ifadesinde, bölgenin sit alanı içerisinde bulunduğunu bildiklerine dair beyanı karşısında, sanığın yaptırmak istediği uygulamalara başlamadan önce ilgili Koruma Bölge Kurulu"ndan izin alması gerektiğini bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm dosya kapsamından fiziki ve inşai müdahale kapsamında bulunan, binaya teras ve deniz içerisinde girecek şekilde, beton ayaklar üzerine ahşap iskele yapıldığının ve halen bu uygulamaların kaldırılmadığının sabit olduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, üzerine atılı suçun yasal dayanağı olan yasa maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeni ile beraatine, olmadığı takdirde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın verdiği ifadelerinde, kendisinin sadece iskelede onarım yaptığını, davaya konu diğer uygulamaları kendisinin yapmadığını beyan etmesi karşısında, mahkemece olay yerinde inşaat mühendisinin katılımı ile yeniden keşif yapılarak, restoran olarak kullanılan binaya izin alınmadan yapılan teras kat uygulaması ile deniz kenarındaki iskeledeki eskime durumları, kullanılan malzemelerin yıpranma özellikleri dikkate alınarak ve gerektiğinde tanık da dinlenerek, suç tarihinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
./.
-2-
2-Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşaî ve fizikî müdahale yapanlar veya yaptıranların 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4 ve değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/d maddeleri gereğince cezalandırılacaklarının ön görüldüğü, anılan Kanun hükümlerinin uygulanabilmesi için suça konu taşınmazın bağlı olduğu belediye veya valilik bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun mevcut olması veya dava konusu uygulamaların tamamının İmar Kanunun 21. maddesi kapsamında bulunması gerektiği, somut durumda gerçekleştirilen izinsiz uygulamalar 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında esaslı inşai ve fiziki müdahale niteliğinde ise de, suç tarihinde, Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun mevcut olması karşısında sübuta eren eylemin 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4 ve değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/d maddesine temas eden suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, mahkumiyete ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.