Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8277
Karar No: 2016/6274
Karar Tarihi: 12.05.2016

Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/8277 Esas 2016/6274 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2016/8277 E.  ,  2016/6274 K.

    "İçtihat Metni"


    Dolandırıcılık suçundan sanık ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 8.320,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesine göre hükmedilen cezanın ertelenmesine dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2012 tarihli ve 2012/374 esas, 2012/810 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/03/2016 gün ve 1397/2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/03/2016 gün ve 2016/112837 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteminde;
    Dosya kapsamına göre;
    1-Kararın gerekçe kısmında sanığın alt sınırdan cezalandırıldığının belirtilmiş olması karşısında, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulamanın gerekçesi gösterilmeden adlî para cezasının alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesinde,
    2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi uyarınca para cezalarının ertelenemeyeceği cihetle, sanık hakkında hapis cezası ile birlikte hükmedilen adlî para cezası yönünden bir ayrım yapılmadan yazılı şekilde erteleme kararı verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/04/2008 gün ve 2008/7-81 Esas, 2008/94 Karar sayılı ilamı ile yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/06/2010 gün ve 2010/9-117 Esas, 2010/146 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; kararın gerekçesinde “asgari hadden” ifadesine yer verilmeden, sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza takdir edilmesi halinde, bu hususun hâkimin takdirine ilişkin bir husus olarak kabul edileceği ve kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği, buna bağlı olarak da “takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvuruların” reddine karar verilmesinin gerektiği, buna karşın, takdire dayalı bir hususla ilgili olarak hâkimin takdirini ne şekilde kullanacağını açıkça ifade ettikten sonra ve fakat sehven belirttiği takdirin üzerinde ceza tayin etmesi halinde ise, sanık aleyhine bir durum yaratılacağı ve bu hukuka aykırılığın, esaslı bir konuya ilişkin olması nedeniyle yasa yararına bozmaya konu edilebileceği,
    Bu bilgiler ışığında (1) no’lu kanun yararına bozma talebi değerlendirildiğinde;
    Sanığın dolandırıcılık suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 8.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmolunan cezanın ertelenmesine ilişkin yerel mahkeme kararında; sanığın takdiren alt sınırdan cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmesine karşın sanık hakkında temel gün adli para cezasının 500 gün olarak belirlendiği, buna göre kararın gerekçe kısmında temel cezayı alt sınırdan belirleyeceğini açıkça ortaya koyan mahkemenin temel gün adli para cezasını belirttiği takdirin üzerinde 5 gün yerine 500 gün olarak belirlemek suretiyle sanığın aleyhine bir durum yarattığı, buna göre; bu hukuka aykırılığın esaslı bir konuya ilişkin olması nedeniyle kanun yararına bozmaya konu edilebileceği ve bu hususa ilişkin kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d madde ve bendi uyarınca kabulüne karar verilmesinin gerektiği kanaatine varılmış olup;
    Diğer yandan; 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilenlerin cezalarının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından bu sürenin üst sınırının üç yıl olduğu, bu düzenlemeye göre 647 sayılı Kanun"un 6. maddesinden farklı olarak, 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ne şekilde hükmedilmiş olursa olsun, para cezalarının ertelenmesinin mümkün olmadığı, bununla birlikte, koşulları oluşmamasına karşın adli para cezasının ertelenmesine ilişkin bu kararın, sanık aleyhine temyiz yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş olması halinde kazanılmış hakka konu oluşturacağı, nitekim bu hususun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/11/2006 tarihli ve 2006/3-246 Esas, 2006/261 Karar sayılı ilamında; “Olayımızda; yasa yararına bozmaya konu edilen hukuka aykırılık, mahkumiyet hükmünün esasına dâhil olan bir hususla ilgilidir. Dolayısıyla, söz konusu hukuka aykırılığın 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 4. fıkrasında sayılan dört halden birisi içerisinde mütalaa edilebilmesi mümkün değildir. Şu halde; 5271 sayılı Yasanın 309. Maddesinin 4. fıkrasındaki kararlardan birisi verilemeyeceğine göre, Özel Dairece; hükmün, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, “para cezalarının ertelenemeyeceği yönüyle aleyhe sonuç doğurmayacak biçimde bozulması” ile yetinilmesi, bunun yanında başka bir karar verilmemesi gerekirken, hükümde aleyhe sonuç doğuracak biçimde düzeltme yapılmış olması isabetli bulunmamıştır.” şeklinde açıklandığı,
    Bu bilgiler ışığında (2) no’lu kanun yararına bozma talebi değerlendirildiğinde;
    Yerel mahkemece sanık hakkında hükmolunan hapis cezası yanında adli para cezasının da ertelenmiş olması ve bu kararın da temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olması nedeniyle sanım yönünden kazanılmış hakka konu oluşturacağı ve bu hususa ilişkin kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kabulüne karar verilerek mahkeme kararının bu husus yönünden aleyhe sonuç doğurmaycak şekilde bozulmasının gerektiği kanaatine varılmıştır.
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) ve (2) no’lu düşünceler yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2012 tarihli ve 2012/374 Esas, 2012/810 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    1- (1) no’lu kanun yararına bozma talebine ilişkin olarak;
    Karardaki (1) nolu hukuka aykırılık 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d madde ve bendi uyarınca hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle, sanık hakkında kurulan hükmün hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin olarak sırasıyla “500 gün”, “416 gün” ve “8.320 TL " ibarelerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve “80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine,
    2- (2) no’lu kanun yararına bozma talebine ilişkin olarak ise;
    (2) no’lu kanun yararına bozma talebine konu Daire kararının sanık yönünden aleyhe sonuç doğurmamasına,
    Dosyanın Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi