12. Ceza Dairesi 2014/7230 E. , 2015/2927 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
16/02/2015 günü UYAP"tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden, sanığın hükümden sonra 05/01/2015 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca bu sebeple BOZULMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 17.06.1995 tarih ve 4937 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen, .... ilçesi, .... köyü,... mevkii, 117 ada, 1 sayılı parselde yer alan ve tapuda köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olan tescilli su sarnıcına bitişik halde bulunan sanığa ait tek katlı betonarme binada, ... Bölge Kurulu görevlilerince incelemenin yapıldığı, yapılan incelemede tescilli yapıya bitişik halde bulunan, bu nedenle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 05.11.1999 tarih ve 660 sayılı kararı gereğince, yapılacak her türlü inşai faaliyet için izin alınması gereken bölge içerisinde yer alan binada, izin alınmadan çatı onarımı, dış sıva yenilenmesi, kapı ve pencerelerin yenilenmesi gibi tadilatların yapıldığının tespit edildiği, dosya kapsamında mevcut suç tespit tutanağı ve mahallinde yapılan keşif sonrası sunulan bilirkişi raporları incelendiğinde; sanığın bahse konu taşınmaz üzerine ilgili koruma kurulu ve koruma uygulama denetim bürosundan izin almaksızın müdahalede bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmış olmakla birlikte; sanığın ifadelerinde, bitişiklerinde bulunan yapının tescilli yapı olduğunu, bu nedenle tadilat için izin almaları gerektiğini bilmediğini beyan etmesi karşısında, bahse konu tescilli yapının tek yapı ölçeğinde kültür varlığı olması nedeniyle, kültür varlığı tescile konu edilirken koruma alanı belirlenip belirlenmediği, belirlenmiş olması halinde korunma kararının sanığa tebliğ edilmiş olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.