16. Hukuk Dairesi 2014/18269 E. , 2015/6588 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ... çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 2.771,97 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısım yönünden davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden ise taşınmazların dere yatağında kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu edilen ve fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince tescil davalarında ... yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Büyükşehir Belediyesinin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlendiği, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı; köylerin mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesinin katılmış olduğu göz önüne alındığında davada ... yanında ... da taraf olması zorunludur. Diğer taraftan mahkemece, usulünce hava fotoğrafı uygulaması yapılmamış, yalnızca 1966 tarihli memleket haritası üzerinde yapılan değerlendirme sonucu hüküm kurulmuştur. Ayrıca mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan jeoloji bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile ... arasında kot farkının bulunduğu ve taşınmaz üzerinde yapılan incelemede sel baskınına dair herhangi bir emareye rastlanmadığı belirtilmiş olmasına rağmen karar gerekçesinde fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin aktif dere yatağı içerisinde kaldığının belirtilmesi çelişki oluşturduğu gibi, taşınmazın imar-ihyaya konu olan yerlerden olup olmadığı yönünde de kanaat oluşturmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca ... yanında ... da davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ..."ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi, jeolog, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın tamamı üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde zilyetlik bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, niteliğini açıklar şekilde, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden taşınmazların aktif dere yatağı içerisinde olup olmadığı, derenin etkisinde bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de TMK’nın 713/4-5. maddesi gereğince zorunlu yasal ilanlar yapılmaksızın hüküm kurulması dahi isabetsiz olup, davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.