12. Ceza Dairesi 2014/7060 E. , 2015/2922 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-Sanık ....hakkında; CMK"nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat.
2-Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/1, TCK"nın 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ..."nin mahkumiyetine, sanık ..."nin ise beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her ne kadar olay tarihinde sanık ..."nin,.... Adliyesi girişinde yapılan aramada, davaya konu eserleri çantasında taşıdığı tespit edilmiş ve hakkında soruşturmaya başlanarak, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de; sanığın verdiği ifadelerde, olay öncesinde bu eserlerden haberinin olmadığını, olay günü adliyeye gittikleri esnada eşinin bu eserleri kendisine verdiğini ve çantasında muhafaza etmesini söylediğini beyan ettiği, sanık ..."nin de verdiği ifadelerin bu yönde olduğu ve eserlerin annesinden kaldığını, eşinin daha önceden bu eserlerden haberinin olmadığını beyan ettiği, tüm dosya kapsamından sanığın verdiği ifadesinin doğru olmadığına dair delillerin bulunmadığı ve yargılama neticesinde sanığın beraatine karar verilmesinde bir aykırılığın olmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, sanığın bir suç kastıyla hareket etmediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sanığın cezasının ertelenmemesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihi olan 04.04.2013 günü ....Adliyesine gidensanık ..."nin, üzerinde taşıdığı davaya konu 1 adet sikke ile 1 adet mermer parçasını, adliyeye girmeden önce eşi olan sanık ..."ne verdiği, x-ray cihazından geçtikleri esnada kolluk görevlilerince sanık ..."nin çantasında davaya konu eserlerin görüldüğü ve sanıkların rızalarıyla vermeleri üzerine, davaya konu eserlerin muhafaza altına alındığı, ...Müze Müdürlüğü"nden alınan raporda, eserlerin Bizans dönemine ait, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli kültür varlıkları olduğunun belirlenmesi üzerine, sanıklar hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanık ..."nin verdiği ifadelerinde, bu eserleri kendisine annesinin verdiğini, kültür varlığı olduğunu bilmediğini ve evinde muhafaza ettiğini beyan etmiş ise de; dosya kapsamında bulunan eserlere ait fotoğrafların incelenmesiyle, eserlerin oldukça eski ve kültür varlığı görünümlü oldukları, bu nedenle sanığın beyanlarının cezadan kurtulmaya yönelik olduğu ve hayatın normal akışı karşısında inandırıcı olmadığı, ancak davaya konu eserlerin sanık tarafından ticari maksatla satın alındığına, kabul edildiğine ve satışa arz edildiğine dair dosyada somut ve kesin bir delil bulunmadığı, bu bakımdan dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan tarafsız bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları, tasnif ve tescile tabi olup olmadıkları, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıklarının tespit edilmesi gerektiği, davaya konu eserin bu kapsamda olduğunun belirlenmesi durumunda sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70/1. maddesinde düzenlenen “kültür varlığını izinsiz bulundurma” suçunu oluşturacağı anlaşılmakla, sanığın bu suçtan cezalandırılması gerekirken 2863 sayılı Kanunun 67/1. maddesinde düzenlenen “bildirim yükümlülüğüne aykırılık” suçundan cezalandırılması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, mahkumiyete ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.