8. Hukuk Dairesi 2012/852 E. , 2012/3607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki değer artış payı alacağı ve katkı payı alacağı davalarının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 18.10.2011 gün ve 384/735 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... Karaca vekili, evlilik içinde alınan ve ölen eşi adına kaydedilen dava konusu taşınmaz ve araçlarla ilgili vekil edeninin ziynetler ve nakit para ile katkıda bulunduğunu da açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 25.000 TL katkı payı, 5.000 TL katılma alacağının faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sürecinde katılma alacağı belirlendiğinde davalarını ıslah edeceklerini bildirmiştir.
Davalılar ... ve müşterekleri vekili, davacının alımlarda bir katkısı olmadığını, katkı yapabilecek geliri ve durumu da bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 3474 ada 1 parselde tapuya kayıtlı G 3 Blok 14 Nolu daireye yönelik tapu kaydının iptali ile tescil ve katkı payına yönelik davanın, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, araca yönelik davanın ise ispatlanamadığından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile tarafların miras bırakanı ... 14.8.2008"de evlenmiş, taraflar arasındaki mal rejimi Taner’in 31.12.2009 tarihinde ölümü ile son bulmuştur. (TMK.nun 225/2.m.). Taraflardan davacı, Taner’in eşi, davalılar ise annesi ve kardeşleridir. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava konusu oldukları anlaşılan 3474 ada 1 parseldeki 14 nolu daire 15.5.2009 tarihinde ... adına satın alınmış, ölümü sonrasında davacı payı dışındaki diğer paylar 14.6.2010 tarihinde intikal ve miras paylarının temliki sonunda mirasçılardan ... adına devredilmiştir. Dava konusu oldukları anlaşılan 06 AB 9490 plakalı araç 21.12.2006, ...plakalı araç ise 23.5.2008 tarihinde satın alınarak ... adına trafikte tescil edilmişlerdir. Mal varlığının alım tarihleri itibariyle taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olup, davacının isteğinin ölüm sebebiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan değer artış payı ve katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edildiğine, dava konusu araçların alım tarihleri (21.12.2006 ve 23.5.2008) tarafların evlenme tarihinden (14.8.2008) önce olduğuna, evlilik birliği içinde edinilmeyen ve ölen ...’in kişisel malı niteliğindeki araçlarla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan değer artış payı ve katılma alacağı isteğinde bulunma imkanı olmadığına göre mahkemece araçlarla ilgili davacının talebinin yazılı şekilde reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin araçlarla ilgili temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün araçlarla ilgili bölümünün ONANMASINA,
Dava konusu 3474 ada 1 parseldeki 14 Nolu daire ise, evlilik birliği içinde 15.5.2009 tarihinde ... adına satın alınmıştır. Her ne kadar mahkemece, taşınmazın tamamının maliki olarak davacının göründüğü açıklanarak dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de tapu kaydı incelendiğinde taşınmazın tamamının davacı adına kayıtlı olmadığı, davacının mirasen 1/4 pay maliki olduğu, diğer payların ise, muris ...’ın diğer mirasçılarından Ayhan ve Hilal’in miras paylarını 14.6.2010 tarihinde temlikleri nedeniyle mirasçılardan ...’ın malik göründüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemenin gerekçesi doğru değildir. Taşınmazın evlilik birliği içinde muris Taner adına satın alınarak tapuda tescil edildiği anlaşıldığına göre davacının değer artış payı ve katılma alacağı ile ilgili talepleri bakımından taraflara iddia ve savunmalarını ispat yönünden süre ve imkan verilerek taraf delillerinin toplanması, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esasına yönelik bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde tapu kayıtlarına aykırı olarak hukuki yararın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan davacının herhangi bir iptal tescil isteği olmadığı halde hükümde tapu iptali tescil isteği varmış gibi red kararı verilmiş olması da doğru değildir.
Davacı vekilinin taşınmaza ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 14 nolu daire ile ilgili bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 02.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.