(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/4849 E. , 2020/9036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca “mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların” uzlaşma kapsamına alındığı ve somut olayda suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı Kanun"un 86/2 ve 86/3-e maddelerinde düzenlenen suçun üst sınırının üç yılı aşmadığı gözetildiğinde denetim süresi içerisinde işlenen anılan bu suçun uzlaşma kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
./.
1-08.03.2012 tarihli değer tespit tutanağına göre; çalınan oto teybinin değerinin 40-50 TL olduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Temyiz dışı sanık ...’un yakalandığında henüz müştekinin başvurusu olmadan önce müştekiye ait park halinde bulunan aracı kolluk kuvvetlerine gösterip, araçta takılı halde bulunan oto teybini çaldığını, ardından da yan taraftaki boş alana attığını söylediği ve sanığın gösterdiği boş alanda bulunan suça konu oto teybinin müştekiye teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında şartları oluştuğu halde TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanmaması,
3-İddianame ile talep edilmediği halde, ek savunma hakkı tanınmadan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226/1. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.