17. Hukuk Dairesi 2018/3729 E. , 2020/6001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.09.2020 Salı günü davalı ... vekili Av.... geldi. Davacılar ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya konumundaki davacı ..."a çarpması ile oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralanıp malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla davacı ... için 10.000,00 TL. maddi tazminat ile 40.000,00 TL. manevi tazminatın, davacı anne ve baba için 5.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini 414.670.00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; maddi tazminat talebinin kabulü ile 414.670,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan (davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti olan 125.000,00 TL. ile sınırlı) müştereken ve müteselsilen tahsiline; tedavi giderleri yönünden feragat nedeniyle talebin reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL, ... ve ... için 4.000,00"er TL"nin davalılar ... ve ..."dan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.03.2017 tarih, 2014/19573 Esas ve 2017/2438 Karar sayılı ilamı ile; "davalılar Kamuran ve Habibe vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine; davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından yargılamanın devamı sırasında ödeme yapıldığı savunulduğundan, anılan savunma üzerinde durularak karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davaya konu edilen maddi tazminat alacağı konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacılar ... ve ... için 4.000,00"er TL"nin, yargılama sırasında ölen ... için 20.000,00 TL"nin (mirasçısı olan diğer davacılara miras payları oranında verilmek üzere) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; mahkemenin (bozmadan önceki) ilk kararında davacı ... için bakıcı giderine hükmedilmediği ve ilk kararın sadece davalılar tarafından temyiz edilip davacı tarafça temyiz edilmediği, anılan zarar bakımından davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve mahkeme ilk kararındaki manevi tazminat miktarları bakımından da aynı durumun sözkonusu olduğu dikkate alındığında, bu yönlere ilişkin davacı temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine
göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bozmaya uyan mahkeme tarafından; yargılamanın devamı sırasında (19.09.2016 tarihinde) davacı ..."un vefat ettiği de gözetilerek, davaya konu kaza ile ölüm tarihi arasındaki dönem için maddi tazminatın hesaplanması konusunda alınan 23.03.2018 tarihli aktüer raporunda belirlenen tazminatın (52.087,84 TL.), davalı sigorta şirketince ödenen bedelin altında kaldığı, yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat alacağının konusuz kaldığı kabul edilip, tüm davalılar bakımından konusuz kalan talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Ancak; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, davalı ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildiği (bu davalılar yönünden kararın onandığı); mahkeme ilk kararının sadece davalı sigorta şirketi yararına bozulduğu; davalı ... ve ... vekiline Dairemiz ilamı 23.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği halde, adı geçen davalılar vekili tarafından karar düzeltme yoluna da başvurulmadığı ve bu davalılar için mahkeme ilk kararının 07.06.2017 tarihi itibariyle kesinleştiği görülmektedir.
Bu durum karşısında; davalı ... ve ... lehine bozma bulunmadığı ve bu davalılar için mahkeme ilk kararının 07.06.2017 tarihinde kesinleşip şekli anlamda kesin hüküm oluştuğu; ilk hüküm lehine bozulmayan davalıların, diğer davalı (sigorta şirketi) lehine yapılan bozmadan yararlanamayacağı hususları göz önünde bulundurularak, her bir davalının hukuki durumunun ayrı ayrı takdir ve tayini gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti
takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.