Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/1524
Karar No: 2008/3807
Karar Tarihi: 26.03.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/1524 Esas 2008/3807 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ortak miras bırakanlarından F....'ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla resmi nikahlı, ikinci eşinden olma oğlu davalıya taşınmazları satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapunun iptali ile miras bırakanları adına tescilini istemiştir. Davalı ise temliki işlemin mirasçılar arasında taksim düşüncesiyle yapıldığını ve tereke dikkate alındığında lehine yapılan işlemin murisin tasarruf payı kapsamında olduğunu savunmuştur. Yerel mahkeme, mirasçılardan K....D.... dışındaki paydaşların muvafakati alınarak, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu nedeniyle davayı kabul etmiştir. Ancak dava dışı mirasçılara tebliğ yapılmış bazı mirasçılar açılan davaya olur verdikleri halde mirasçı K.Ç.k (D.)'ın davaya karşı çıktığı görülmektedir. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması gerektiği ve davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak yasal temsilci bulunmadığı halde neticeye gidilmiş olmasının yasal olmadığı vurgulanarak, davacıya olanak tanınması temsilci atandığı takdirde onun huzuruyla davanın tedvir ve rüyet olunması ve on
1. Hukuk Dairesi         2008/1524 E.  ,  2008/3807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/11/2007
    NUMARASI : 2006/150-2007/413

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ortak miras bırakanları F... Ç....’ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla resmi nikahlı, ikinci eşinden olma oğlu davalıya 25 ve 30 parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile miras bırakanları F.... adına tescili isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, miras bırakanın mirasçıları arasında taksim düşüncesiyle temliki işlemleri yaptığını, davacıya da bir kısım bağışın yapıldığı, tüm tereke dikkate alındığında lehine yapılan işlemin murisin tasarruf payı kapsamında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulü kararının temyizi üzerine dairece “somut olayda elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine Medeni Kanunun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, yerel mahkemece mirasçılardan K....D.... dışındaki paydaşların muvafakati alınarak, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, önceden kurulan hükmün temyizi üzerine Dairece, kararın bozulduğu ve mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında, isteğin tereke adına olduğu gözetilmek suretiyle tüm mirasçılarının davaya olurlarının alınması veya 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanmak suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi gereğine işaret edilerek kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, dava dışı mirasçılara tebliğ yapılmış bazı mirasçılar açılan davaya olur verdikleri halde mirasçı K.Ç.k (D.)’ın davaya karşı çıktığı görülmektedir.
    Davaya karşı çıkıldığı gözetilmek suretiyle Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanmasının sağlanarak, davanın görülebilirlik koşulu gerçekleştirildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yasal temsilci bulunmadığı halde neticeye gidilmiş olmasının yasal olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca terekeye temsilci atanması bakımından davacıya olanak tanınması temsilci atandığı takdirde onun huzuruyla davanın tedvir ve rüyet olunması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi