14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/14745 Karar No: 2014/803 Karar Tarihi: 17.01.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/14745 Esas 2014/803 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/14745 E. , 2014/803 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/07/2013 NUMARASI : 2012/164-2013/446
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22/03/2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/07/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava önalım hakkına dayanarak bedelde muvaza iddiasıyla payın iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, müvekkilinin inşaat yapmak amacıyla söz konusu hisseyi aldığını, davacı ile de görüştüklerini, davacının satıştan haberdar olduğunu, satış bedelinin muvazaalı olduğu iddiasını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış bedeli ve tapu masrafları toplamı olan 101.650,00 TL"nin depo edilmesi üzerine davanın kabulü ile payın iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaşın bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı, 22051 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 25.03.2010 tarihli resmi senette satış bedelinin tapuda çok yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin tespit edilerek davalı adına olan payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Tapudaki satış işleminin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını her türlü delil ile ispat edebilir. Bu konuda dinlenen davacı tanıkları payın davalıya hangi bedel karşılığında satıldığı konusunda bir beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece mahallinde keşif yapılmıştır. Keşif sonucu gerekçe belirtilmeksizin belirlenen bedele ilişkin raporlar muvazaa iddiasını ispata tek başına yeterli değildir. Ancak diğer delillerin tamamlayıcısı durumundadır. Bu nedenle bedelde muvazaa iddiasına ilişkin olarak davacının ve varsa davalının tüm delilleri toplanmalıdır. Davacı, delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğundan davacıya satış bedeli konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.