Esas No: 2020/7892
Karar No: 2022/4561
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7892 Esas 2022/4561 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkilinin davalıya satmış olduğu malın bedeli için iki adet çek verildiğini ancak çeklerin karşılıksız kaldığını ve davalının borcunu ödemediğini belirterek icra takibi başlatmıştır. Davalı ise bir çeki ödediklerini, diğer çekin ilişkili olduğu malın ayıplı olduğunu iddia ederek ödeme yapmadıklarını savunmuştur. Mahkeme, icra takibine konu edilen çeklerin davalı tarafından ödenmediğini ve malın ayıplı olduğuna dair iddianın ispat edilemediğini belirterek davacının icra takibine konu alacağına ilişkin mal teslimini ispat ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı, kararı temyiz etmiştir.
Kanun Maddeleri:
-Türk Ticaret Kanunu'nun 18/3, 23/c maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada KDZ.Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.02.2020 tarih ve 2016/215 E. - 2020/42 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 07.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya sattığı mallara ilişkin faturaların bedellerine yönelik olarak, davalı tarafça müvekkiline iki adet çek verildiğini, davalının ödeme vaadi nedeniyle, söz konusu çekler bankaya süresinde ibraz edilmediğinden karşılıksız şerhi yazılmadığını, devamında davalının borcunu ödememesi üzerine, müvekkilinin alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattıkları icra takibinin ise davalının yetkiye ve borca yönelik haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafa verilen dava konusu 56.650.- TL bedelli çekin, aynı miktarda bir başka çekle değiştirildiğini ve çek bedelinin davacıya ödendiğini, ancak davacı tarafın dava konusu karşılıksız kalan 56.650.- TL bedelli çeki iade etmemek suretiyle, mükerer tahsil talebinde bulunduğunu, diğer dava konusu 35.400.- TL bedelli çekin ilişkili olduğu fatura konusu malın ise ayıplı olması nedeniyle ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporuna göre, icra takibine konu edilen 2 adet çekin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı tarafça ödenmediği, her ne kadar davalı taraf malların ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de, davacının gönderdiği malları kabul ettiği, ancak TTK 23/c maddesi gereğince süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıp iddiasının tanıkla ispatının mümkün olmadığı, davalının ayıp iddiasını TTK 18/3 maddesine göre yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, ancak ihbara dair yazılı delil sunmadığı ve malları ayıbı ile kabul ettiği, bu nedenle davacının icra takibine konu alacağa ilişkin mal teslimini ispat ettiği, bedelin ödenmediği, davacının icra takibinin haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Dava, iki adet çekten kaynaklı alacağın tahsili istemli başlatılan icra takibine dayalı itirazın iptali davasıdır.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle Davalı,Takibe konu olan diğer 25.11.2013 keşide tarihli 35.400.- TL'lik çekin malın ayıplı olması nedeniyle ödenmediğini savunmuş ise de ürünün son kabul merci olan Tülomsaş tarafından ayıbın kendisine bildirildiğinde bunun davacıya ihbar edildiği usulüne uygun delille ispatlanamadığından,ayıba dayalı savunması ile ödenmeyen 35.400.- TL’lik çeke dayalı davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir
2- Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kesilen faturalar ve bu fatura bedeli tutarı kadar çek verildiği, verilen ve takibe konu çeklerden 06.11.2013 keşide tarihli 56.400 TL'lik çekin iki kez aynı bedelli farklı tarihli çek ile değiştirildiği ve bu durumun davacının kabulünde olduğu ve yenilenen çekin bankadan gelen cevabi yazı ile ödendiği sabittir. Bu durumda takip ve dava konusu olan 06.11.2013 keşide tarihli 56.400.- TL'lik çekin yenilenme amacıyla verilen 341121 çek nolu 56.400.- TL'lik çek ile 17.02.2014 tarihinde ödendiğinden davalının bu çek yönünden borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın bu çek yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın tam kabulüne dair karar doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddine, (2)nolu bendde açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile kararın davalı yaraına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.