15. Hukuk Dairesi 2019/1826 E. , 2020/2509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Davacı davasında, müvekiline ait evin onarım, yenileme ve çevre düzenlemesi yapım işleri için davalı ile aralarında yazılı sözleşme düzenlediklerini, sözleşmeye göre belirlenen peşinatın ödenmesini takiben 30 takvim günü içinde sözleşme ekinde yer alan keşif listesi doğrultusunda işlerin bitirilip teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin üzerine düşen iş bedelini ödeme edimini ifa ettiğini ancak davalı yüklenicinin edimini tam olarak ifa etmediğini, yapılan işlerin bir kısmının ayıplı olduğunu, yapımı kararlaştırılan bir kısım işin ise yapılmadığını belirterek eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacının işin yapımı aşamasında sürekli fikir değiştirdiğini, işin ucuza yapılması, yapımı kararlaştırılmayan bir çok iş kaleminin yapılması gibi sözlü taleplerde bulunduğunu, kendilerinin işi zamanında teslim ettiklerini savunarak, ödenmesi gereken iş bedelinin tamamının ödenmediğini bu nedenle davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itiraz nedeniyle itirazın iptali davası açtıklarını ve davanın ... 11. Tüketici mahkemesinde görülmekte olduğunu belirterek eldeki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada, Tüketici Yasasında Uzman, İç Mimar ve İnşaat Mühendisi bilirkişi kurulundan dosya üzerinden inceleme yaptırılarak rapor alınmış, bilirkişiler 11.07.2016 tarihli raporlarında tespit raporundaki görüşe katıldıklarını açıklamışlardır. Davacı iş sahibinin talebiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/54 Değişik iş sayılı dosyasında mahallinde yapılan keşif sonrası İnşaat Yüksek Mühendisi ve Mimar bilirkişi kurulu 15.10.2014 tarihli raporlarında eksik ve ayıplı iş bedelinin 14.916,00 TL olduğu kanaatini belirtmişler, yargılamada alınan birinci bilirkişi kurul raporuna tarafların itirazı üzerine 26.05.2017 tarihinde mahallinde keşif yapılmış İnşaat Mühendisi ve Mimar bilirkişi kurulu 19.07.2017 tarihli raporlarında eksik ve ayıplı iş bedeli toplamının 41.940,00 TL olduğu kanaatini belirtmişler davacı taraf talebini ıslah ederek harcını tamamlamış ve mahkemece ikinci bilirkişi kurul raporu gerekçe ve hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"nın 166/1. maddesi uyarınca; kural olarak aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise, bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır. HMK 166/4. maddesine göre davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı varsayılır. Taraflar arasında 21.05.2014 günlü sözleşme başlıklı, davacıya ait binanın onarım, yenileme ve çevre düzenlemesi işine konu akit nedeniyle ortaya çıkan ihtilafta; davacı iş sahibi, ödemenin tamamını yapmış olmasına karşın eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ve bedelinin iadesini talep etmiş, davalı yüklenici B... ve dava dışı şirket ise aynı sözleşmeden kaynaklı olarak iş sahibi aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatmışlar itiraz üzerine itirazın iptali davası ikame etmişlerdir. Dava ... 11. Tüketici Mahkemesi 2016/240 Esasına kayıtlı olup her iki davada verilecek karar diğerinin sonucunu etkileyecektir. Eldeki davada davalı yüklenici davaların birleştirilmesi talebinde bulunmuş ise de 11.12.2018 tarihli 9. celsede birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir. Her iki davada ihtilaf aynı sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Yüklenicinin açtığı itirazın iptali davasında davacı şirket dışında tarafları da aynıdır. İki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmaktadır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzen ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde muvafakata da gerek olmaksızın her iki davanın birleştirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.İki davanın birlikte görülmesinde, gerek usûl ekonomisi ve gerekse birbirleriyle çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi bakımından fayda bulunmaktadır. ... 11. Tüketici Mahkemesi 2016/240 Esas sayılı dava, sonra açıldığından eldeki dava ile birleştirilmeli, tespit raporu ile eldeki davanın yargılamasında alınan raporlar arasındaki çelişkiler giderilip, birleşen davaya konu iş bedelinin tamamen ödenip ödenmediği de değerlendirilerek davaların birlikte görülüp, sonuçlandırılması gerektiğinden, 6100 sayılı HMK 166. maddesi uyarınca birleştirme kararı verilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmeksizin hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.