Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5012 Esas 2020/5997 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5012
Karar No: 2020/5997
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5012 Esas 2020/5997 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, komşusu olan davalıya güvenerek krediye kefil olduğunu ancak davalının işleri bozulduğunu ve icra takibi başlatıldığını belirterek, davalının üzerindeki taşınmazın muvazaalı olarak gerçek satış gibi gösterilerek kendisine devredildiğini öne sürerek tasarrufun iptali davası açmıştır. Mahkeme, dosyada kesin veya geçici aciz belgesi bulunmadığı için davayı reddetmiştir. Yerel mahkeme kararı temyiz edilmiştir ve temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu Madde 504: Keşidecinin Müteselsil Sorumluluğu
- Medeni Kanun Madde 176: Kefilin Hakları
- Medeni Kanun Madde 228: İpotek
- İcra ve İflas Kanunu Madde 56: Aciz Vesikası
17. Hukuk Dairesi         2019/5012 E.  ,  2020/5997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı ... ile davacının aynı blokta karşılıklı oturan komşular olduklarını ve komşuluk ilişkisi nedeniyle komşusuna güvenerek davalının kullanacağı krediye kefil olduğunu ve halen oturmakta olduğu konutunu da ipotek verdiğini, davalının işlerinin bozulduğunu, davalıya bankadan ihtarlar geldiğini ve hakkında icra takibine geçildiğini, davalıya ulaşılamadığını, davalının üzerindeki taşınmazı anlaşmalı bir şekilde gerçek satış gibi göstererek önce kızı davalı ..."a, ordan da davalı ..."a devrettiğini, yapılan işlem muvazaalı olarak alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu belirterek ... ili, ... ilçesi, 43263 ada, 2 parsel ... Mahallesi Çığlık Sitesi A Blok 20 nolu taşınmazın davalı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davaya konu icra takibinin kefaletten dolayı ipotekli takibe geçilmesi nedeniyle uğranan zararın tahsili amacıyla davacı tarafından diğer davalılar aleyhine başlatıldığını, oysa icra takibinde, dava tarihinde ve halihazırda davacının mevcut bir zararı bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi ipoteğin paraya çevrilmesi ve ipotekli taşınmazın satışının yapılıp yapılmadığı hususlarının net olmadığını, davacının banka
    alacağı nedeniyle davalı adına bir ödeme yapmadığını, icra takibi neticesinde aciz vesikası alınmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar vekili; davacı tarafça bildirilen adresin boş olduğunun davalı ..."ın evlenip bu adresten taşındığının da bilindiğini, icra takibine dayanak olan kredi ile davalı ..."in hiçbir ilgisinin bulunmadığını, tasarrufun iptali davasının ön şartı olan kesin veya geçici aciz vesikasının davaya konu icra dosyasında bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; dosyada muvakkat yahut kesin aciz belgesi bulunmadığı ve bu dava şartının yargılamanın devamı sırasında da ikmal edilmediği gerekçesinde davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.