20. Hukuk Dairesi 2015/62 E. , 2015/4832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 23.12.2010 tarihli dava dilekçesinde; ... mahallesi 717 ada 2 sayılı parselin davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, ancak taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek, davalı adına kayıtlı tapunun iptaline ve orman niteliği ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle, keşif yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/03/2012 tarih ve 2011/16137 E. - 2012/4481 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [...“Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararlarının yerleşik içtihat halini aldığı, mahkemece yargılamaya devam edilip, ... nin iddiası ve davalı tarafın savunması ve her iki tarafın delilleri sorulup, toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu]na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile davaya konu olan ve davalı adına kayıtlı bulunan ... ili, ... ilçesi, .... mahallesi 717 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile, orman vasfıyla adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, ... nin davasının kabulü ile 717 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfiyla adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; ... nolu ... tarafından düzenlenen 07/09/1994 tarihli işe başlama tutanağında taşınmazların bulunduğu yerde evvelce ... nolu ...na bağlı .... nolu ... tarafından orman kadastro ve 2. maddesi uygulamaları yapılarak 31/01/1980 tarihinde askı suretiyle ilân edildiği ve ekip kararlarına karşı itirazlar olduğu, itirazlarında 79 nolu ... tarafından incelendiği anlaşıldığından 31/01/1980 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2. maddesi uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma ve sonuçların ilânına dair askı ilân tutanağı ile orman kadastrosu ve 2. madde uygulamasını da gösterir tahdit haritası örneği dosyaya getirtilerek, yine dava konusu taşınmazın bulunduğu yer ile ilgili itiraz olup olmadığı ilgili ... dosyasından incelenerek belirlenmesi, itiraz varsa, bu itiraza ilişkin karar verilip verilmediği ve varsa tebliği araştırılması gerekirken, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430 E. - 2012/254 K. sayılı dosyasında .... nin, yörede .... nolu ... tarafından 1996 yılında yapılan orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamalarının 894,77 hektar"lık alana ilişkin mükerrer kadastro niteliğinde olduğunu belirterek iptali istemiyle hasımsız olarak açtığı dava dosyası getirtilerek kesinleşip kesinleşmediği, iptal kararının dava konusu edilen taşınmazı kapsayıp kapsamadığı hususları araştırılmamıştır. Bu haliyle yörede 1980 yılında yapılıp ilân edilen orman kadastrosuna göre taşınmazın ne gibi işleme tâbi tutulduğu dosyadan anlaşılamamaktadır.
... tahdidinin kesinleştiği yerlerde, bir yerin orman olup olmadığı ve hukukî niteliği orman tahdit tutanak ve haritalarının uygulanması ile belirlenir. O halde; öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1980 yılında yapılıp ilân edildiği belirtilen orman tahdidine ve 2. madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri getirtilmeli, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer ile ilgili itiraz olup olmadığı ilgili ... dosyasından incelenerek belirlenmeli, itiraz varsa, bu itiraza ilişkin karar verilip verilmediği ve varsa tebliği araştırılmalı, 1980 yılında yapılan orman tahdidinin 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşmiş bir tahdit olup olmadığı belirlenmeli, bunun dışında 1994 yılında yapılıp ilân edilen ancak mükerrer kadastro olduğundan bahisle, yok hükmünde sayılmasına karar verildiği belirtilen orman tahdidi ve 2. madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri bulundukları yerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası, orman rejimi dışına çıkarma haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın ilk tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasındaki konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430 E. - 2012/254 K. sayılı dosyası getirtilerek kesinleşip kesinleşmediği belirlenerek dava konusu taşınmaz ile ilişkisi tesbit edilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.