20. Hukuk Dairesi 2015/2320 E. , 2015/4831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... beldesinde 2001 yılında yapılan afet kadastrosu sırasında 101 ada 1 nolu 15.719 m2 yüzölçümlü parsel kargir ev ve arsası ve çalılık vasfı ile adına tespit ve tescil edilmiş, aynı yerde 2009 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmalarında afet kadastrosu parseli olan 101 ada 1 nolu parsel gözardı edilerek bu alanda mükerrer kadastro yapıldığı iddiasıyla ...nin talebi üzerine...nce mükerrer kadastroya tabi tutulan ... Mahalle 104 ada 1 parsel ve 146 ada 1, 114 ada 1 ve 143 ada 1 sayılı parsellerin afet kadastrosunda 101 ada 1 parsel olarak tesbit edilen yeni 330 ada 1 parseli ilgilendiren kısımları iptal edilerek bu kısımların 15.719.00 m2 yüzölçümünde ... Köyü 330 ada 1 nolu parsel olarak düzeltilerek tapuya ... adına kargir ev ve arsası ve çalılık vasfı ile tesciline karar verilmiş,
... vekili, sözkonusu parselin eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, ..., ... mahalle 104 ada 1 ve ... köyü 143 ada 1 nolu parseller içerisinde kalan kısımların düzeltilerek bu kısımların 330 ada 1 parsel olarak adına tesciline karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek düzeltme işleminin iptali ile taşınmazların orman olarak tesbit ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile ......nün ... ilçesi, ... beldesi, ... mahalle semtindeki afet parseli olarak belirlenen 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 330 ada 1 parsel olarak düzeltilmesine ilişkin işleminin iptaline, dava konusu bu yerde kadastro çalışması yapılıp tutanak tanzim edildiğinden, bu yerlerin tespit gibi orman vasfı ile ..., ... mahallesi 104 ada 1 parsel, 600.860,58 m2 yüz ölçümlü, ... köyü, ... mevkii 143 ada 1 parsel olarak 495.027,85 m2 yüz ölçümlü olarak tapuya kayıt ve tesciline, ... köyü 143 ada 1 parsel üzerinde bulunan kagir bir katlı, 101,52 m2 miktarındaki santral binasının tapunun beyanlar hanesine, ...."ye ait olduğunun şerh edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitinin iptali davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 2001 yılında yapılan afet kadastrosu ile 2009 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmaları vardır.
Aleni yargılama ilkesi ve hukukî dinlenilme hakkı A.İ.H. Sözleşmesinin 6. maddesi ve T.C Anayasası"nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının unsurlarındandır. Yine Anayasamızın 141. maddesi ve 6100 sayılı HMK 27 ve 28. maddeleri ile 297 ve 298. maddelerine göre hükmün açık duruşmada tefhimi ve kararların gerekçeli olması, kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, uyumlu olması zorunludur. Hükmün tefhimi ile amaçlanan husus, davanın esas hakkında taraflara yüklenen hak ve borçların neler olduğunun açıkça ifade edilmesidir. Açık duruşmada tefhim olunan hüküm fıkrasında verilen sonucun nedenlerini içermeyen ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılama prensibi ve hukuki dinlenilme hakkı ile açıkça çelişmektedir. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas - 1992/4 karar sayılı Yargıtay İBK"da kısa karar ile gerekçeli kararın uyumlu olması gereği vurgulanmış; bu husus, 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi ile de yasal düzenlemeye bağlanmıştır.
Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi hükmü uyarınca, kararın hüküm sonucu kısmında, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Kararın, hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Somut olayda; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 27/02/2014 tarihli son oturumda oluşturulan kısa kararda, parsel numarası da belirtilmeden davanın kabulüne denilmekle yetinildiği, kabul edilen bölümlerin hangi taşınmazların hangi bölümleri olduğu ve hangi taşınmazın ne şekilde tapuya tesciline karar verildiği açıklanmadan karar verildiği, gerekçeli kararda ise davacı ... davasının kabulüne denilmekle birlikte ...nin dava açmasına sebep teşkil edilen 20/11/2009 tarihli 330 ada 1 parsele(afet kadastrosunda 101 ada 1 parsel) ilişkin Kadastro Komisyonu düzeltme raporunda belirtilen hususların aynen tekrar edildiği, hükmün gerekçe kısmında da bu durumu açıklayan ibareler bulunmadığından mahkemece verilen hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların neler olduğu hususunda tereddüt oluşmuştur. Hüküm bu haliyle kendi içinde çelişkili, anlaşılmaktan uzak ve infazı kabil değildir. Bu sebeple, mahkemece bozmadan önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 27/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.