Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2399 Esas 2020/2088 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2399
Karar No: 2020/2088
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2399 Esas 2020/2088 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/2399 E.  ,  2020/2088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat ... ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığı anlaşılmakla ve davacı vekilinin yokluklarında karar verilmesini talep ettikleri görüldü. Onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davalıya verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturaların davalı yanca ödenmediğini ileri sürerek, tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunarak müvekkilinin 2007-2010 yılları arası 7 adet fatura bedellerini ödediğini, icra takibi ile mükerrer alacak talebinde bulunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, "HUMK"nın 10. Maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemesi yetkili olmakla, yetkiye yönelik itirazın bu nedenle reddinin gerektiğinin gözetilmemesi ayrıca davacıya yapılan yan ödemelerin önceki tarihli hizmetlere ilişkin olduğunu iddia ettiğine göre, sunduğu tüm hizmetlere ilişkin deliller toplanıp, yapılan ödemelerde düşülmek suretiyle varsa alacağın hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği, ayrıca somut olayda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi hizmet bedeli konusunda da anlaştıklarına dair bir belgenin de dosyaya sunulmadığından davacı alacağının likit olup olmadığının tartışılması gerektiği" gerekçesiyle Dairemizce bozularak, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2005 yılında başladığı ve 40 adet ilaç denemesi ile kalıntı denemelerine ilişkin hizmetin davacı tarafından davalıya verildiği, davacı tarafça toplam 123.163,60 TL bedelli fatura düzenlendiği, yapılan deneme sayısına göre kesilen fatura bedellerinin ... Zirai Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından bildirilen fiyatların altında düzenlendiği, bu nedenle kesilen faturaların makul kabul edilebileceği, ilişkinin başladığı 2005 yılından itibaren davalının yapmış olduğu ödeme toplamının 70.856,80 TL olduğu, Yargıtay bozmasına konu olan 2005-2007 yılları arasındaki hesapların mali müşavir bilirkişi ..."ın raporuna göre karşılıklı olarak kapandığı ve bakiyesinin devir etmediği, bu nedenle davacı defterlerinde kayıtlı olan iki adet fatura bedeli karşılığı 52.000 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.