Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18 ve CMK"nın 237/2. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak katılma talebinin KABULÜNE, suçtan zarar gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin 20/06/2018 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla, incelemenin katılan ... vekilinin sanıklar hakkında kurulan beraat ve mahkumiyet hükümlerine, sanık ... müdafin müvekkili hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazları ile SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanıklar ..., ..., ... ve ..."ye isnat edilen eylemlerin nitelikli zimmet suçu olduğunun anlaşılması karşısında, ek tebliğnamedeki zamanaşımı nedeniyle düşme isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... yönünden sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Mahkemece, Dairemizin 22/11/2012 tarihli ve 2010/7142 Esas, 2012/11897 Karar sayılı bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, bu bağlamda Yörükoğlu şirketinden alınan faturaların hangi sanık ya da sanıklar tarafından kooperatif kayıtlarında gider olarak gösterildiği ve nerede kullanıldığı saptanmadan, kooperatif kasa hesabından yapılan Suat Yıldız"a ait sigorta prim ve maaş ödemeleri nedeniyle sorumluluğun sanıkların yönetim kurulunda görev yaptığı dönemler dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması, Sanıklardan ..."ün hükümden sonra 06/10/2018, ..."ün hükümden sonra 02/08/2014 ve ..."ın 29/07/2016 tarihlerinde öldükleri UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşıldığından, bu hususların mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin ve sanık ... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanıkların aleyhlerine temyiz bulunmayan 28/12/2005 tarihli ilk hükümdeki sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 07/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.