Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1775 Esas 2017/11626 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1775
Karar No: 2017/11626
Karar Tarihi: 11.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1775 Esas 2017/11626 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/1775 E.  ,  2017/11626 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalıya ait aracın tamir için getirildiğini ve servis istasyonuna bırakıldığını, tamir yapıldıktan sonra faturanın ödenmediğini, başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    1-) 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Eldeki dava ise, 09/10/2012 tarihinde açılmıştır.
    6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede altı bent halinde sayılan davalar, ticari dava sayılır. Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
    6335 Sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince,
    Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının limited şirket olduğu, davalının ise emekli şahıs olup, adına kayıtlı aracın özel araç olduğu; dolayısıyla, davanın ticari dava olmadığı ortadadır. Bu durumda, mahkemece; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.