13. Hukuk Dairesi 2014/46069 E. , 2014/41809 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2012/233-2014/103
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Ekim 2005 tarihi ile Haziran 2006 tarihleri arasında toplam 9 ay doktor olarak davalı işyerinde çalıştığını, doktor olarak tuttuğu gece nöbetinden ve yaptığı ameliyatlardan ameliyat başı olarak şirkette çalışan diğer doktorlar gibi net 85.090,76TL ücret hak ettiğini, ücretin toplam 15.133,60TL"sinin ödendiğini, davalı şirketin yönetim kurulunun 04/07/2006 tarihinde değiştiğini, yeni yönetim tarafından kendisine hiçbir yasal ihbar yapılmadan işine son verildiğini ve alacaklarının ödenmediğini, ihbar tazminatı ve bakiye işçi alacağının ödenmesi için işverene yapılan müracaatın reddedildiğini belirterek fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak üzere 69.957,16TL işçilik alacağı ile ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının hiçbir zaman işçi statüsünde olmadığını, şirketin kuruluşundan beri yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, yönetim kurulu başkanlığı görevi kendisinden alındıktan sonra ise doktor olarak çalışmasına devam etmediğini, şirketin kuruluşundan Nisan 2007 tarihine kadar Yönetim Kurulu üyeleri ve şirket ortaklarının şirketten maaş almadıklarını, davacı ve eşinin hisselerinin 15/12/2007 tarihinde yapılan sözleşme ile diğer ortaklar tarafından satın alındığını, belirlenen takvim çerçevesinde hisse bedellerinin ödemesinin devam ettiğini, davacının başkaca da alacağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğundan bahisle, mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirketin aynı zamanda yönetim kurulu başkanıyken, doktor olarak davalı şirkete verdiği hizmetlerin bedelini istemiş; davalı ise davacının tüm hissesini devrettiğini, başkaca alacağı olmadığını savunmuş; mahkeme ise, davacının anılan dönemde işveren sıfatını taşımakta olup, çalışmasının işçi-işveren ilişkisi kapsamında gerçekleşmeyip diğer ortaklar ile kurulan iş yerinde mesleki faaliyetini icra ettiğini, mesleki faaliyetlerinin icrasından hak kazandığı iddia edilen ücretlerle ilgili talebin şirket ortakları arasındaki ilişki çerçevesinde incelenmesi gerektiğini, bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise ticari dava sayıldığını ve ticari davalara Ticaret Mahkemesinde bakılacağını benimseyerek, görevsizlik kararı vermiştir. Eldeki davada uyuşmazlığın, şirket ortaklığından değil, davacının davalı şirkete vermiş olduğu hizmetten kaynaklandığı, bu nedenle ticari dava olmadığı kanaatine varıldığından, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.